gecenin en kuytusunda saklýydý adý lakin / hiç bir çölde hasretle fýsýldanmadý ...
ne güzel ne çirkin ne genç ne geçkin ne cahil ne bilgin bu kadýnýn gözlerinde hep yanan bir telaþ vardý
hem içerde hem dýþarda olsa da kendinden bir hayli uzaktaydý
sýradýþý hayatýna aldýrmadan sýradan bir þey derdi istediðim...
kendine döndürecek ve güvenle dinlendirecek bir sýðýnaktý aradýðý bilirdim ...
iþte bu þaþkýn / bazen paris sanýrdý bizim pera’yý... bir türlü anlayamazdý baðýmsýzlýkla / baþýboþluk ayrýmýný ve yurdum insanýnýn kemikleþmiþ feodal tavrýný...
dibe vururken ulaþtýðý hep / kaf daðýnýn ardýydý
esrik düþler diyarýnda prens avýna çýkar ve her seferinde güya bir prensle yatýp kurbaða ile uyanýrdý
böyle zamanlarda soluk mavi umutlarýný siðiller basardý
hiç ayýramazdý zaten gerçek ile masalý
...
prens aramaktan vazgeçtim dediði bir gece bir çift göze takýlýp gitti
dediðine göre uyandýðýnda þaþkýnlýkla bakmýþ kurbaðaya dönmeyene
iþte /prens gelmiþmiþ de ortalýkta peri yokmuþ ne hikmetse... esrik rüzgarlarýn savurduðu daðýnýk saçlarý üzerinde sakil duran / yamalý hayatýyla kendine þöyle bir bakýnca bizim çakma sindirella
görmüþ ki
cam ayakkabý sihirli deðnekle deðiþecek dediði hayatý ardýna saklandýðý masallar hepsi hepsi yalanmýþ iþte
gerçek ise doðrulardan bile acýmasýzmýþ
onun yalancýsýyým ben de ama doðru ama yanlýþ bilemem /sözde kapýyý vurup çýkmýþ tek kelime etmeden ...
ve peþinden kýrk gün kýrk gece gerçeðine yas içinde karanlýðýna kaçmýþ
çýkýnýndaki hüzünleri katýk edip az gitmiþ uz gitmiþ dere tepe düz gitmiþ de yorgun argýn az biraz da mecnun halde ulaþmýþ kendine
ayna ayna güzel ayna söyle aþk neden bu kadar uzak bana deyince hüzünle sýrlý gerçekle cilalý ayna baþlamýþ anlatmaya
ey mutluluðu ötelerde aþký / baþka gözlerde arayan þaþkýn içindeki aþký uyandýrmadan kendi gözlerinle barýþmadan bir göze deðebileceðini mi sanýrsýn...
kendi bedenine bu kadar hoyratken baþkasýna nasýl sevgiyle dokunacaksýn...
sen kendine deðer vermiyorsun madem o halde ne diye paha bekliyorsun elden
kendinden vazgeçmek koþulsuz biat etmek diyorsun ya aþka bilesin ki sen kendinden vazgeçersen eðer herkes kolayca vazgeçer hatta yetmez ezer de geçer senden
-sen sahip çýkmazsan iradene boyun eðersin sahibinin iradesine-
(insan mayasý böyle zulmetmek arzusu kabarýr itaatkar bir köle gördüðünde
aþký baþka sanma aþk yüzleþtirir insaný içindeki hayvanla ) ...
söylemin senet eylemin mühürken niye dem vurursun özünden
(öz herkeste bir tavýr ise binbir ey gafil tavýr / özün akýl ile iþlenmiþi deðil midir)
sen gerçekten sevmezsen kendini tavýrlarýn ele verir gerçeðini ve inan hiç kimse sevemez kendini sevmeyeni
...
hadi dön yüzünü kendine bak gözlerine göz- bebek- lerine
gör yüreðini barýþ gerçeðinle ki barýþsýn evren seninle
sev kendini sev ki herkesi sevebilesin kendin gibi
demem o ki
uzakta arama hiç bir güzelliði ve dahi çirkinliði
"her þey sende gizli"
ýþýðý buldum diyordu anlatýrken kuytudaki kör kadýn... görmek için yaþlarla yýkýyordu gözlerini
...
gördüm dinlerken ve anladým ki o / ermiþ muradýna
ben de ilk kez sitemle deðil / sevgiyle sarýldým yalnýzlýðýma
darýsý tüm dinleyenlerin baþýna
...
ha bu arada beklemeyin boþuna
gökten elma düþmeyecek kerevet falan da yok bu masalda
artakalan
sadece ayna
Sosyal Medyada Paylaşın:
Gülşen Destanoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.