Tam da bu saatler miydi o karanlýk yolculuðun baþlayýþý; hani günlerden salý hani onuncu ayýn altýncý günü; ’dokuz’ ve ’altý’ gibi ters yüz oldu hayatým...
Zamanýn kölesi olmuþum sonra, hemen sonra ama! O ne isterse, ne emrederse hazýr ve nazýr bir kul... Hýzýr’dan çoktan umut kesmiþ Hýzýr bile yetiþememiþ sana, feryadýma.. Deðmeyin yarama, derindir. Dokundukça kanar Acýdýkça, acýtýr dokunaný da...
En hicranlýsýndan dokunan desen; o iðne batýp çýktýkça acýyor desen, atýlan ilmikler boðuyor desen, inanmazdým! Acýyý yüreðe iþlemek zormuþ...
Vazgeçmek de zor þimdilerde; ’Bu yarayý dosttan aldým’ diye diye diyetimi ödemeye niyetlendim. Kurtuluþ bir adým sonra...
Sonraya da inanmam artýk hani, sonra yok! Sonrasý yok... Sonrasýz geçmeli artýk virane ömür beklemeli bütün beklentilerinden sýyrýlarak! Kabir azabý dedikleri bu olsa gerek...
Tam da bu saatler miydi o karanlýk yolculuðun baþlayýþý; hani günlerden pazar, hani on birinci ayýn ilk günü; neden hala bu karanlýk! Bu ýzdýrap hiç geçmeyecek...
Ufuk Bayraktar 01.11.2009; Bitlis
Sosyal Medyada Paylaşın:
Dr. Ufuk Bayraktar Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.