Ene Müselmen diyenlere... Dedi Barbari, "Ene müselmen" Baþ salladý milis, Hýzla tekrar etti Barbari, "Ene Müselmen, Müselmen, müselmen, ene, ene " Süngüyü yaklaþtýrdý göðsüne, Sordu milis "O ne o ne " Yakardý esir ""Ene müselmen" Anladý ve köpürdü milis, Süngüyü dayadý, Dürtükledi göðsüne göðsüne... - Ene müselmen, ene müselmen" - Müselmen olduðun yeni mi aklýna geldi len Hee? Aklýna yeni mi geldi ? Ey ahmak , aklýný kimler çeldi ? Öfkesi daha da kabardý, Ýçinde kopan fýrtýna , seldi... Debelendi esir, kývrandý, yakardý, Gözlerinde dayanýlmaz korku vardý... "Ene müselmen, ene müselmen, Cazayir, Cazayir..." Milis çýldýracaktý, Sündüyü karnýna daldýracaktý, Sað ayaðý tabaný ile bir darbe indirdi göðsüne. Çakýlý kaldý bacaðý Baðýrdý milis --Cazayir Cazayir, --Ýþte buraya gelen , Süngü yir, ceza yir... Esirin gözleri korkmuþtu, Milisin gözleri korkunçtu!.. Milisin sözleri korkunçtu "Buraya gelirken düþünmedin mi ölümü ? Türk’e kefen biçenin korkunç olur ölümü..." Öfke nedir anlamýþtý Berberi, Kara bedeninden, akýyordu terleri, Korkudan titriyordu elleri... Giden can gelmiyordu geri. Kapandý milisin ayaklarýna Berberi, "Ene, ene, ene..." Milis birden durdu, Yüreðine sordu ? Esirin börgüne bir tekme savurdu. "Bunu buraya getiren gavurdu, Ýyice zayýflamýþtý vücudu, çökmüþtü avurdu. Ene, ene, ene, Ýnsanlýk bizde kalsýn gene... Müselmenlik bizde kalsýn gene, Ey ahmak soruyom ben sene? Burada iþin ne? Yazýk etmiyon mu bu dine? Gelecen mi gene? Köpeklik edecen mi düþmene? Ekeksen bir daha dene ..." Esir, anlamýþtý milisi, Kafasý yanda, düþündü mihnetle, Döndü baktý minnetle, Son bir nefesle ve kýsýk bir sesle "La, la , la " Milis çekti ayaðýný, çekti süngüsünü, Artýk sakindi, kendine hakimdi... "La la Bizi mi buldunuz bula bula.." Berberi "La la ..." Konuþtu milis "Ey Berberi, ey ahmak, ey serseri, baþýnýzdan def edin þerleri, Frenk uðruna , býrakýn þu seferi..." Berberi rahatladý Berberi yanýtladý "Þükran, þükran, el þükran..." Milis "Defol git lan.." diye baðýrdý Arkasýndan son bir çaðýrdý... "Esiri olduðun bütün kafirlere bundan kelam et, bütün müselmenlere benden selam et..."" Sonra sað elindeki tüfeði kaldýrdý havaya, siperine doðru yürüyordu yaya...
Gazi Paþa’dan almýþtý emiri… Elbette emir, keserdi demiri. Tertip edecekti bu savunmayý, Þanlu guvvacýlarýn Arslan piri...
Dikti, atmýyordu bir adým geri, Görmeliydiniz siz cengaveri, Zafer olmalýydý bu harbin sonu, Antepli, tanýmýþtý Özdemir’i… [ /kalin
Nafiz Tançaðlar 2 Kasým 2008 Pazar 14:27 Kocasinan/Bahçelievler/Ýstanbul
FEDAÝ MUSTAFA
Alkýþ tutun Gazi Antepliler, Balýklý’yý yöneten bu kumandana. Helal olsun onu tutuna, Haram olsun fedakarlýðýný unutana... Merkez Heyetinin sað koluydu, Garipliklerle doluydu... Allah’ýn sevimli, Bir o kadar da yiðit kuluydu... Bir akþam, Yine uyku tutmadý, Ýþine kimseyi katmadý. Sokuldu düþman gözcülerine, Bir kaç mermi attý. Koþup geldi sýðýnaðýna, Artýk rahattý, sabaha kadar yattý... Yaratan bu kulunu çok sevdi, Ona cennetten yer hazýrlattý... Bir kaç gün geçmeden, Þehitler kervanýna kattý.
Nafiz Tançaðlar 2 Kasým 2008 Pazar 16.13 Kocasinan/Bahçelievler/Ýst.
FEDAÝLERE
Fedai Ökkeþ, Fedai Mehmet, Fedai Mustafa, Fedai Ahmet, Daha bir çok adsýz fedailere, Allah eylesin bol rahmet...
4 Eylül 1919 Sivas Kurultayý, Kemal Paþa idi baþkan adayý. Katýlanlar ortak karar aldý, Oy birliðiyle tamamdý sayý...
Cesaretlendiler, Ýnsanlarýn biraz yüzü güldü. Anadolu ve Rumeli’ye gittiði gibi, Bir genelge de Antep’e geldi...
Kurucular ; Ragýp bey, Yüzbaþý Esat Bey, Hekim Hamit Bey, Ahmet Muhtar Bey, Maraþlý Avni Bey, Eþref Efendi, Maraþlý Hoca Hamdi Efendi, Kepkepzade Abdurezzak Efendi, Marakzade Þerif Aða, Körükçüzade Ahmet Efendi...
Katýlanlar ; Pazarbaþýzade Nuri Bey, Hocazade Ferit Bey, Hacýömerzade Muhammed Ali, Kilisli Komiser Halil Efendi, Ýncozade Hüseyin Efendi, Mahmut Bitri Efendi, Kara Vasýf Bey...