Şadırvanlar
Ah dili olsa da konuþsa,
þu süslü püslü þadýrvanlar,
hangi ustalar iþlemiþ taþlarýný,
nakýþ, nakýþ desen, desen,
bir, bir anlatýp söyleseler,
o süslü taþlar,
çoðuna bakarým yapaným usta der,
çoðu da
ben çýktým çýrak elinden der.
O, þadýrvanlar.
Kimi var bir yeþil köþkün çiçekli bahçesinde,
kimi var her þehirde bulunan, ulu camiinin havlusunda,
kimi var, þehir meydanýnda,
ben tarihim der yanýnda ulu bir çýnarla
yaptýranýn adý var,
oku bilirsen, Osmanlýca yazýlmýþ da.
Hele biri var ki bizim meydanda,
yanýnda yükselir,
asýrlardýr buradayým diyen o ulu çýnar,
kalýn çatlak kabuklarýnda ben Ayþe’yi seviyorum diyen çatlak yazýlar.
O ulu çýnar ki,
dallarý sarkar yerlere,
dört kiþinin, kollarýný açsa,
yine de kucaklayamayacaðý kavuþturamayacaðý,
içi kovuk kalýn gövdesinden.
o dallar sarkar da,
kimi kuru kimi yeþil,
yine de sen,
hoþlanýrsýn otursan gölgesinden.
Ve o çýnarýn,
dibinde üzerinde bir takým yazýlarýn kazýndýðý,
çoðu yerleri kýrýk tahta oturaklar,
ne zaman yapýldýysa,
onlar eskimiþ ve kýrýlmýþ,
oturur ikindin üstü namaz çýkýþýnda, üstünde yaþlýlar,
ve sohbet, ederler,
çok zaman, ayný yerde oturan,
o, ayný adamlar.
Oysa ,
ne dedikleri ne anlattýklarý anlaþýlmaz,
þadýrvandan fýþkýrýr da, ötelerindeki sular,
duyulmaz konuþmalarý,
þýrýl,þýrýl akan sularýn ninni seslerinden,
ve sokulurlar onlar birbirlerine,
sokulur onlar da, birbirlerine serinlerken sohbet ederlerken,
ve çok kez sadece baþlarýný sallarlar,
konuþurlarken
onlar orada, birbirleriyle konuþurken.
Ve sular sýçrar,eser yel de,
önlerindeki süslü ðüslü þadýrvandan,
Yüzlerine birden bir serinlik gelir,
onlar oturmuþ sohbet ederken,
o ulu çýnarýn gölgesinde
o kýrýk banklarda,
ellerinde birer siyah tesbih, yan yana dizilmiþtir orada,
ak, sakallarýný sývazlarlar,
çoluk çocuktan bahsederler,
o ikindin üzeri sohbet ederlerken.
Ve bir çocuk yaklaþýr,
elinde sallayýp durduðu bakýr askýlýk ve üstünde bardaklar,
o, dolaþýr ve bir taraftan da baðýrýr,
sýcak, sýcak demli, tavþan kaný bunlar,
buyurun , buyurun amcalar dayýlar,
içilir þadýrvan baþýnda o gün namazdan sonra,
o çýnar gölgesinde ikindin vakti,
tavþan kaný, çaylar.
A.Yüksel Þanlý er
09 Ekim 2009-10-09
Antalya.
Sosyal Medyada Paylaşın:
a.yüksel şanlıer Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.