Bir þehri-i kebir ki alemde
Kaðýt yetmez anlatmaya
Ýsyan eder kalem de...
Ýçine çekesin gelir ulu halini
Anlatýr baktýðýnda ahvalini
Minareler göðü yararcasýna
Mabeyn duruþunu anlatýrcasýna
Bakar ve durursun öylece...
Þiir gibisin Ey Ýstanbul
Çamlýcada yeþilden maviye
Çekilir ruhun bedenden semaviye
Sultanahmet seni alýr götürür
Boðazýn dilsizi dile getirir
Ayasofya heybetli,lakin mahsun
Seni anlamayan gönül sussun
Hani nerde lale devri günlerin
Daha bir efsunlu geçen dünlerin
Tarih,senin diðer adýn Ey Ýstanbul
Nerede sadabat nerede ara bul
Lütufsun bize Allah’tan her halinle
Yusuf gibisin Hüsn’ü Cemalinle
Alýn dedi onu Alemlere rahmet olan
Duasýnda Fatih’ten bize kalan
Halicinde nice sultanlar gezdi
Her köþende kokan onlardan bir iz’di
Bir þehri-i kebir ki alemde
Kaðýt yetmez anlatmaya
Ýsyan eder kalem de...
Halen sende Ey Ýstanbul,Dünyanýn gözü var
Ebedi bizimsin yarim,Yaradanýn sözü var
Selim ADIM