Zühresi kaybolmuþ, karanlýk,
Ayaz bir geceyi yükleyip sýrtýna
Yüreðindeki dikenlerle
Ardýnda,
Onca ahlar býrakarak
Bu serseri yüreðinle bana neden geldin ?
Yaþanmaya dair ne kaldýysa
Öldürüp içimde birer birer gömdüðüm,
Mezarlýða dönmüþ yüreðimde
Acýlarým nasýr tutmuþ,
Habis bir yara gibi büyüyen sessizliðimde
Adýmýn bile ne olduðunu çoktan unutmuþtum.
Ýsyan edecek kadar yazgýsýz,
Umutlarý yok olmuþ, infazý bekleyen
Bir kader mahkumu kadar çaresizken ,
Hüzünlü bir hikâyenin
Ýç acýtan kelimeleri kadar suçsuz
Ve yorgundum
Geldin.
Karanlýktý geliþin !
Gözlerin kadar karanlýk bir geceydi
Belki bu yüzden göremedim
Yüreðindeki kýrgýn bir gülün, yüzüne düþen gölgesini
Dalgalarýn usul usul vururken kalbimin kýyýlarýna
Sorgusuz sualsiz býraktým yüreðimi sularýna
Fark edemedim çalkantýlý bir denize doðru yüzdüðümü
Kulaç attýkça derinliklere
__ Bana güven ve sadece gel ‘’ dediðinde .
__ Sana güvendim,peþinden geldim
Akýntýya karþý çektim küreklerimi
Rüzgârýna, boranýna, imbatýna dayandým
Gelgitlerinde günlerce kayboldum.
Dalgalarýnla boðuþup,
Tükendiðimde yoktun !
Þimdi ;
Seni neden bu kadar sevdi
Ve sana
Neden bu kadar inandý diye
Cezalý yüreðim.
Hande HAGHOUÝ
01.09.2009,salý
çengelköy/ÝSTANBUL