(Tanrýlar bizi ateþin ortasýna attý, biz acýyla tanrýlaþtýk)
Ön söz
Göðün eteklerinde bir elin, çocuklardan umarsýz boncuk mu düzersin gerdanýna haylaz parmaklarýnla? güzel sabahlarý kucaklayan sis ve inci taneleri gibi serpilmiþ bulutlar böylesine güzel
Soruyorsun… hakikat nerede? avuçlarýnda bezgin kaderin çizgisini keserek ayrýlýklara ve mor bir acýya aldanmadan geç diyorsun ey kahrolasý ömür yaralarla harelenmiþ çocuðu yaþamak ve soluðunu duymak bir-an- ve çýrpýnan bir kuþun kanatlarýna tutsak düþlerini almak için: örtündüðü peçeden…
Çekiyorsun… ciðerlerimden dikenli sarmaþýðý yurtsuz ellerinle Penelope’nin gülümsemesi gibi keskin aðrýlarýn acýsýný býrakarak dudaklarýmda sorgulanmayan sayýsýz itirazlarýn nedeni sýr olur yüzü, avuçlarýnda kaybolan Samson’un vehameti gibi yüzüm sönmeye yüz tutar: ruhumda titrek alevin coþkusuyla/kahrolurum…
Yalnýzdým. Birikti -an-larýn yazgýsý bir bir zamanýn daha aðýr uykularla örtündü akþam. asýrlardýr saçlarýndan tutmak için: kalbimi acýtan senin / hangi gecenin ardýndadýr arzulanan çýplak sabah? ve hangi sabahtýr, gecesi sonsuzluða açýlan. bir güneþ diyorsun bir güneþ soyunup zamanýn boþluðunda örtünsün. bir güneþ: ýþýltýsý, gözlerimde gerçeðin kanayan yarasý
Yapraklar aðaçlardan düþüyor son arzusuyla savrulmanýn bir karýncanýn aksak bacaðýna devþirmek için topraðý nede olsa gecedir ve yalnýzlýk tan kýzýllýðý bir süre sonra gitmeden, ey kadim rüzgar! yaralý bir zakkum götür: aðrýlarýndan da kalbimin…
Bulutlara dokundum kirpiklerimle(hüzün vakti) akþamüzeri o divanýndan indiðimiz göðün merdivenlerinde ilkin bir sen kaldýn birde öptüðüm menekþe kokusu(gün gibi yitirdiðim yüzün) ruhumu zümrüt camlarla kanattýðýn avuçlarda
Öte çaðlardan geldim-helene-onulmaz yollardan/iklimlerden göðsümde yarý-tanrý ‘insan’ niþaný kýpkýzýl yansýmasý gibi ýþýðýn. ve kalbimden damlayan su: aldatýlmýþ ruhumun fahiþe aðrýsý
-Kendimi;büsbütün sana verebilseydim, bir öpücükle-
Ey beni uyuþturan ve baþýmý aðrýtan heyecan! aþký tanrýlardan çaldým-bilirsin-bir yaným yýrtýk gökyüzü ibadet eder gibi dokunurum sevgiliye en ilahi gecede kýrýlan onlarca kemiðin çatýrtýsý hicvidir: hayalimin aldatýcý rengine bürünen aþkýn…
Ey mahremi tecavüze uðramýþ dili lal melike! kovdum bütün tanrýlarý, alaca þafaðýnda putlarýn yorgunum! / yorgun mabedimde yalnýzca sen kal…
Son söz
Tanrýlar tanrýsý Zeus’un piçi! beni, göðe çal artýk. karanlýða gömdüm bütün acýlarýný onun üstümde bir deli gömleði: p a r a m p a r ç a !
(ben þimdi tanrýlara düþman promete ya da lanetlenmiþ bir serseri yahudisi gibi kovulmuþ, kýrgýn ve sarhoþum bir baþýma ve sen: heyulasý bir að gibi örülü nemesisin gazabýna uðramýþ, ýrzýný teslim edecek bir ’züppe’ arýyorsun)
Nizar Þirvan BÝLGÝN
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nizar Şirvan BİLGİN Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.