Bu son Ýstanbul mudur, gözümde buðulanan, Ufka dalmýþ nazardan, istikbâle hâl düþer, Sesi mâziden gelen, nâzýyla kuðulanan, O yârin dudaðýndan, damla damla bal düþer.
Nice cefâdan sonra, arzum elbet sefâdýr, Ýzni yoksa da bana, dile masum söz düþer, Sevgiye sadâkatin, tek kuralý vefâdýr, Toprak gibi yüreðe, damla damla köz düþer.
Aþkýn her hâli güzel, Ýstanbul bakýþlý yâr, Nâçiz bahtýma gülsen, nasibime þan düþer, Bir de yüzün çevirip, dökersen içime hâr, Uzlet hali bedenden, damla damla can düþer.
Lâl-i kelâm eyleme, garbýn bahtsýz yanýndan, Dîdesine yandýðým, yüzünden bin nâz düþer, Umudum mal mülk deðil, fânî Dünya hanýndan, Rü’yet-i cemâlinden, damla damla haz düþer.
Gizin esrârý sende, bende ’gönül serseri’, Ölüm kapýya gelse, topraða bir kul düþer, Zânûzedeyim sana, sundu elin Kevser’i, Lâyýk olursam belki, damla damla gül düþer.