Çocukluk bir hayal gibi... Ýlk , orta ve lise. Nasýl geldi, nasýl geçti ? Hiçbir þeyi daha anlamadan, Sanki uyanýr gibi rüyadan , Þimdi herþey çok geride kaldý.
Otuzda kýrkta hýrs dolu dizgin , Ömrün en güzel ve en güçlü çaðý... Artýk geride kaldý. Kýrk elli arasý olunca birden emekli... Yüce bir daðdan yuvarlanmýþ gibi , Bir yorgunluk sarar bedeni. Bir kavgadan çýkmýþ , Hýrsdan artýk usanmýþ gibi...
Elliden sonra yaþlýlýk çöker , Her þeyde aðýrbaþlýlýk ister... Sanki dünyadan çekmiþ gibi elini , Dizlerde de yoktur o eski derman... Ruh ise eriþmiþtir sessizliðe , Hani o eski karmaþa ve güçlükler ? Yerini býrakýr kimsesizliðe...
Altmýþtan sonrasý bir misafir , Sanki gelmiþ de gidecek bir yolcu gibi... Yetmiþ de sade kuru bir nefes , Dakikalar kocaman saat gibi... Saatler ise olmuþ upuzun bir gün... Gün ise karýþýr gider aylar içinde.
Zaman , zaman zaman... Deðiþmez hep ayný derlerdi... Gençlikte bir su gibi damlarken , Ahenkle eriyip giderken dakikalar , Yaþlýlýkda geçmez oldu... Emeklilik aylýðýný beklerken , Bir yýl kadar uzun üç aylýk zaman !
Nerede ve ne zaman geldi de geçti ? Koskoca bir elli yýl , ömrümden... Hayatým parça parça Anadoluda. On yýl Sivas’da... Dört yýl Gaziantep’de... Ýki yýl Trabzon’da... Altý yýl Sakarya’da... Ýki yýl Maraþ’da... Sonrasý bir uzmanlýk... On yýldýr Ankara. Sosyal Medyada Paylaşın:
ÖZELÇİ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.