Çocukluðumuzda, Kara trenler olurdu... O kadar severdik ki onu , Çuf çuf oynamayan yok gibiydi ! Kaldýrým taþlarýndan ray olurdu, O kýrýk dökük kaldýrýmlarda , Düþe kalka geçer giderdik... Zevk alýrdýk attýðýmýz adýmlarda !
Þimdiki gibi tren setleri yoktu , Olsa da bizlere bir lükstü... Açýp da oynamak , setler kurmak Öylesine halý üstü, Bizler için sanki hayal kurmak ! Zaten veremez ayný zevki...
Büyükler için ise tren, Gurbet demekti... Sanki yuvadan çýkan bir gariban için, Gurbete gidip düþmekti... Raylardaki þakýrtýlar, Ayrýlýk içinde darbe demekti.
Ýstasyonlardaki , Ya o saatlerce bekleyiþ var ya ! Üzüntüden çok teselli ederdi insaný... Geçmek bilmeyen o saatler, Tehir deðil sanki fazladan bir yaþamaktý... Ayrýlýðý geciktiren o saatler ! Sanki zamaný daha iyi anlamaktý... Belkide zaman içinde zaman bulmaktý.
Þimdi trenler metro oldu ! Saatler düþtü dakikaya... Raylarda az çok þýkýrtý var ama, Fýrsat vermez düþünmeye hülyaya ! Sanki bir hayal aleminde gibi, Daha çabuk gidersin oraya buraya... Tren zevki zaten yok ya.
"Kara tren gelmez m’ola..." Yeniden bir selam vermez m’ola ! Raylar sanki ayný ray ama, Kara tren bu saatten sonra, Ancak girebilir rüyama... Metro ise otobüs gibi, Kara trene nisbet sanki bir süs gibi... Sosyal Medyada Paylaşın:
ÖZELÇİ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.