Bu hikayenin sonunda Gökten üç elma düþtü. Biri ona,biri buna,diðeri de þunlara! .. Benim payýma ayrýlýk düþtü. Çoðul yalnýzlýklar içinde, Ucu bilmem ne zaman yakýlmýþ kelimelerle !!!! imlâlý sus düþtü! .. Sustum! Susmam gerektiðini anladýðýmda. Yuttum! Yýrtarak inerken lokmalar boðazýmda. Geriye hiç bakmadým, Karþýna hiç çýkmadým, Önüne hiç geçmedim. Hep yanýnda, hep yamacýnda durdum, Yaðmurdan sonra çýkan mantarlar gibi Saklanarak bir melon þapka altýnda. Saramadým, sarýlamadým sarmaþýklar gibi, Bir yol bulup tutunamadým onca kök arasýnda. Þimdi; Uzaktan bakýyorum da sana; Koca bir çýnar gibi arþ’a uzanmýþ dallarýn, Dallarýnda, bir nefesinle birlikte Birbirine çarparak ses çýkarmaya hazýr binlerce El ayasý yapraklarýn var. Kollarýnda rengarenk ve cývýl cývýl öten, Ansýzýn, Bir þafak vaktin de,yapraðýndaki bir damla çið tanesinde Yunmaya hazýr kuþlarýn var. Gövdene sarýlmýþ,birbirine karýþmýþ sarmaþýklar Gölgen de; Mahzun bakýþlý,boynu bükük,unutulmuþ zavallý mor menekþeler.... Ve; Sararmýþ, düþmüþ, çürümüþ yapraklar…
Of of offf. Þimdi es nigâhý âbdâr, Þimdi es dili kaysar, Deli deli es. Es kii delirsin fýrtýnalar, Es kiii Daðýlsýn baþýmýn üzerinde dönen bu yaðmur yüklü bulutlar.