Entarisiz bir geceydi uykusu
Yas tutmuþ gözleriyle yol bekleyen
Dolunay gibi dikmiþti gözlerini
Iþýktan iplerini çözerek karanlýða
Bir bühtan arýyordu þeceresine
Süfli mezar taþlarýný saymaksýzýn
Daha çok yarýnlarý umut olan
Gencecik zamanlardan
Bizzat sevecekti ellerini kullanmadan
Günün hükmüne aldýrmaksýzýn açtý
Evvel ahir sebeplerini yüreðinin
Kehribar rengine doðru çevrilirken
Akþam mayalanmýþ bir hüzündü yine
Ýsmini sýzlanarak söylendiðinde ölüm
Acýyordu gövdesinde
Siyah beyaz fotoðraflardan sarkarak
Gücü azalan bir hamasilikle
Denizleri sürükleyerek dalgalandýrdý
Sesinin en uzaðýna býraktýðý bir fýsýltýyla
Dem vurdu yalnýzlýðýna
Bir daha ölürse kimseye haber etmeyecekti