Seviyorum yalanlarýyla
ne çok avutulmuþ yüreðim
ipe sapa gelmez ellerinde...
Ana kokusuyla demlenmiþ masallar
uyku zamaný
dizildi boncuk boncuk
göz kapaklarý inerken
Uyudu her istediðinde
babasýnýn dizlerinde
Erkek adam kýpýrdamadý yerinden
Ýnci taneleriyle ýslanan dualar
üflendi yüzüne
yýllarý adýmlarken
Elleri tutuldu düþtüðünde
ve þefkat sürüldü yaralý dizlerine
kan damlarken
Beðendiði çiçekli elbise alýndý
kaþlarýna öfke el sürmeden
Kadýn oldu bir gün
üzerine titrenen tomurcuk...
Saçlarýna
dokunulmamýþ baharlar taktý adam
Dudaklarýna
bâkir bûseler... ateþli...
Gözleri görmedi kadýnýn
Kirpiklerine asýlmýþtý göz bebekleri
Ellerini
avuçlarýnda sakladý adam
Teninde
yaðmur serinliðini
Saçlarý kokmuyordu kadýnýn
hamile toprak gibi
Yanaðýndaki ben’i
çok sevdi adam
Göðsüne
serdi
þehvetin cüretkar hallerini
Duvarlarý soðuktu kadýnýn
koynuna sakladý ellerini
Yüreðine
þiirler koydu adam
harf harf aþkla iþlenmiþ
Bazen uzun bazen kýsa
ama hayallerle süslenmiþ
Yüreði yoktu kadýnýn
duygularý kaprislerle küflenmiþ
Yýllar geçti...
Uykuyu yitirdi adam
gözlerine sýkýlmýþ kurþunlarla
Akrep yelkovanla kol kola
kemirdi beynini ücralarda
Kimsesizdi adam
ve dilsizdi artýk
Konuþmuyordu
kendine bedduadan baþka
Kadýn kendi gibi yüzlercesiyle
avutuyordu / kandýrýyordu nefsini
Adam son bir gayretle yürüdü gitti
Kadýný býraktý geride
boðulsun içinde kendi hayallerinin...
Aylar geçti...
Kadýn anladý...
Ama
adam
ADAM kaldý...
Özgür SARAÇ/Râzý
03/07/2009 SEN DÜÞERKEN...