Sürmeli Peri
Yetim Yalnızlığım/ Yalnızlığın ardındaki Ölüm
Sürmeli Peri

Yetim Yalnızlığım/ Yalnızlığın ardındaki Ölüm


Yetim Yalnızlığım/ Yalnızlığın ardındaki Ölüm



Suskunluğum
yine bürünmüş, katran karası elbisesine,
ölümün son damlalarıyla öperken
gece kokulu yalnızlığımdan
varlığını unuttuğum kelimelerimle
eskitiyorum bu şehrin
çıkmayan sokaklarındaki
ölümsüz hasretimi.


Dirilir içimdeki uyumayan ses,
sancılarla
söktüm inancımdan harfleri
gökyüzünü tutmaya çalıştım
ezik avuçlarımda,


Ve seni yazan her harf can buluyor
dudaklarımda,
küsüyorlar bana
uzakta olsa da ölüm dün gibi
kulaklarımda,


Cesedim ismini ezmişken
kirleniyor dilimdeki adın
çamura bandırıp yaralarımı
gömüyorum içimdeki
o susmayan küçük kız çocuğuna
boynu bükük gölgelerimle ,çiz beni sonsuzluğa,
yakama yapıştı yine ölüm,
Azrail yine aç ve ben yine belalardayım,


Gizlenirim karanlık gecelerin koynuna,
yine adını kusan bos sokaklar yanı başımda,
söküp bir mezar taşı
içimdeki serçelerin gözüne
gömüyorum aşkı
ve yarısı yanık yüreğimi…


Yüzüme saplanan yalnızlık
ve hıçkırıklar
içimde doğmayan umutlar,
yoksul parmaklarımda
cam kırık sevdalar.


Yusuf yüzlü yalnızlığım yine,
kör kelimelerimle
keserler parçalarımı,
yokluğunda her bir
kuyuyu tapınak yaptım,
gecelerin arsızlığında,
mülteci yalnızlıklarıma sığındım.


Beynimden kan damlıyor sensizliğin siluetine,
eskimeyen gülüşlerimle,
basıyorum bir mayın tarlasına
ve her bir umudum parçalanıyor
gecenin kekeleyen mısralarında


Yalnızlık pusu kurmuş yanan köprülerde,
namusunu kaybeden çocuklar gibi kinim sensizliğe,
asil sancılara karışıp bedenim alev alıyor
ve kinim gölge düşürüyor yanan gözbebeklerindeki
ölümün ninnisine


Gecenin ortasına saplanır haykırışlarım,
isyanlarım şahit bir tek yalnızlığıma
bana bıraktığı hançer izlerine,
içimdeki renkler solarken
değiştiriyor benliğim bin bir çeşit isimlere


Hâlâ yaşıyor adın dudaklarımda,
acılar nöbet tutuyorlar kâbuslarımda,
her bir zerremle birlikte eskiyor ve küçülüyorum,
bitiyorum heyhat yalnızlığınla
sonsuzlukta d/üşüyorum, yürüyorum


Acılar ki yalnızlığımın her gece
doğuşlarına müjde!
kıyametlerime bir gölge düşer,
beşiğime verilen bir hüzün
ve efkâr,
yine sabah küsmüş yarınlara.
güneş yine doğmamış
yıkık bakışlarıma


Yamalı ceplerimde
sana yazılan bir kaç cümle


Dudaklarında rehin kaldım,
sisler içinde bir ağıt kulağımda,
avucumun içindeki kokunu salıyorum
ve tüm şehir sen oluyor.


ama ben;


ama ben yine yetim!


yalnızlığımla seyrediyorum
bu şehrin gölgelerinde seni...





Sürmeli Peri 89`
15.06.2009
22:33



Not: Sayin Makberi-Ahmet Akkoyun’a sonsuz tesekkürlerimi ve saygilarimi sunuyorum...

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.