“Ey Ölümü Tadanlar
Siz Yaþarken de Böylemiydi Hayat”
Aðýr ve yorgun bir günün kostümünü
Giymiþ bir yalnýzlýk perisiyle
Göðüs göðse durduðunda kederim
Depreþtiði yerinde kan-ar
Ben ýþýk hýzlý bir sevdanýn gölgesiyimdir
Yüreðim nikbin renklerin gösteriþi olur
Hoyrat sesiyle çaðýrdýðýnda aþk
Taze(d)lenir umudum
Her güç kendi sahnesinde sinemadýr
Kahramanlýðý kendine ait bir hamleyle
Ýsimlenir
Baðýþ zamanlarýnda tüketilen kelimelerden
Alýntý minnettarlýkla sevebilmiþken iyiliði
Zinde bir nankörlükle kök salacaktýr
Hasýmlýk
Bizi buluþturan yollarýn mevsimiyle
Ayný naðmeli kuþlarýn þarkýsý
Birde parlayan gövdesinden aþaðý saldýðýn da ay
Þavkýyla beslediði güzellikleri bir bir seçip çýkarýr
Gecenin gömüsünden
Her sükunetin en evvelinde
Yaþanmýþ bir ölmüþlük hikayesi varken
Sevmeyi bu kadar baðýrmak
Ve kanýný dökercesine kelimelerin
Þiir mýsralarýna koymak
Helallik ister
Çünkü
Göz suyunda ki tuzla piþen
Acýlý aþla
Palazlanýp ruh
Büyümüþtür içinde durduðu bedeni
Eskiterek
Mýzýkasý da sustuðunda yalnýzlýðýn
Baðýþ zamanlarýnda tüketilen kelimelere
Ýhtiyaç kalmaz
Artýk ölmek hikayeli bir nihayetin içinde yürüyerek
Hesabý görülmüþtür yaftalý
Ya bir sonsuz mutluluktur hayat
Ya da sonu gelmeyecek olan bir çok kýrýlganlýk