SEN TASALANMA...
Gün bitti, gün/eþim gitti, þimdi kurþuni gökyüzü
Ýçimde devrik daðlar, hüzün kaplý iki yüzü
Bir mayýn artýðý, bir þarapnel parçasý ayrýlýðýn yüzü
Karasý kömür, bakýþlarý ömür gözlü yar
Örttüm üstüme gözlerini, sen tasalanma...
Yitik umutlarýmýn ardýnda býçak sýrtý kaygýlarým
Ýstim üstündeyim, zor bela yolunda ayaklarým
Vuslat ile ayrýlýk kördüðüm, kangren yaralarým
Tuz bastým, son gülüþüne sardým sarmaladým
Baðladým yüreðimi saçýnýn teline, sen tasalanma…
Yastýðýnýn üstünde öylece duruyor baþýnýn izi
Gece korkular içinde, düþtü, düþürecek düþlerimizi
Bir deli rüzgâra yükledim hasret türkülerimizi
Bir gurbet dinlesin bir sýla duysun sesimizi
Dudaklarýna mühürledim dudaklarýmý, sen tasalanma…
Yokluðunda an be an uzayýp durur gecenin karasý
Bir varmýþ, bir yokmuþ misali firkat ile vuslat arasý
Ateþ üstünde yürümekten beter kanar kalbimin yarasý
Gittiðin yer cennet, bilesin ki sensiz cehennem burasý
Yollarýna ektim umutlarýmý, sen tasalanma…
Mehmet Sabri’yim, sabrý kalmadý gayri bu iþin
Kör býçak gibi saplandý sineme gidiþin
Akþam vakti sen alýrken yerini güneþin
Bir taze bahar olacak bilesin ki geliþin
Yollarýna diktim gözlerimi, sakýn geç kalma…
Mehmet Sabri Kýlýç
06 Haziran 2009/Kocaeli
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mehmet Sabri Kılıç Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.