ul
Dili çözülmeyen eski bir radyo
O..
Geceleri, aynanýn içinde kaybolmuþ,
Kendini sulara çarpa, çarpa kýyýyý arayan,
Kýrýk dökük eski bir kadýrga gibi..
Ben..
Yalnýz ve suskun, tozlu bir radyo.
Aynanýn içinde..
Sýrasýný bekleyen, deðeri yitik, dili tutuk,
Eski bir radyo..
O..
Gecelerin bütün düþ kýrýklýklarýný yüklenmiþ,
Boðazýn hýrçýn akýntýsýnda, lüx ýþýðýnda aþký arayan,
Beyaz kýrmýzý yangýn boyalý, yeni zýmparalý ve havalý,
yelkensiz, dümensiz bir kadýrga gibi..
Ben..
O, hüzzam þarkýyý çalmýþ,
biraz cýzýrdadýktan sonra, yakaladýðý istasyondan ayrýlamayan,
Eski bir defterin sayfalarýný aralamýþ,
Düðmesini çevirsen bile, lambasý ýsýnmadan,
Dili çözülmeyen, eski bir radyo..
Ve sen..
O eski radyodan..
Yelkensiz, dümensiz, o kadýrganýn küreklerine asýlýrken,
O, hüzzam þarkýyý dinlemeye bayýlýrdýn.
Bir kadeh raký, yanýnda balýk.
Ýþte bu sensin demek isterdim ama,
Sen onu hiç sevmedin..
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.