HASSAS KANTAR
HASSAS KANTAR
Gece bastý gene erken.
Gene geçmez saatlerle.
Sabýr taþlarý çatýr, çatýr çatladý.
Ben çatlamadým.
Parçalandý ayaðýmdaki ter kokulu ,
Günlerin,
Bitmez tükenmez yürüyüþlerinin ezikliðinden,
Gecelerin voltalarýndan,
Postallarýmýn burunlarý.
Ben parçalanmadým.
Cumartesi gecesi saat dokuz.
Yeþil Bursa.
Kahrolasý yeþil Bursa.
Bursa da Kültür Park.
Kültür Parkta bir meyhane.
Bir tahta masa , iki parça ciðer, iki böbrek parçasý.
Gecekondu bostanlarýnýn mahsulü, iki ezik domates ,
Bir de hýyar.
Yanaðým masaya dayalý .
Gözlerim Yeni rakýnýn dalgalarýnda.
Çakmak , çakmak.
Senden telefon bekliyorum.
Baðrýþ çaðrýþ.
Kulaðým zil sesinde.
Yok ,
Yok yanlýþmýþ duyduðum.
Ak sakallar ,
Kalýn camlarýn kapladýðý bir gözlük.
Yüzü, yüreðim kadar kýrýþýk bir ihtiyar.
Hassas Kantar , doðru tartar.
25 Kuruþ.
Kantarýn ucuna ,
Sicimle baðlanmýþ bir bisiklet zili.
Buymuþ beni yanýltan.
Ýleride bir çadýr tiyatrosunun ,
Cýrlak sesli þarkýcýsýnýn,
Çýðlýklarý yýrtýyor hoparlörleri.
Ýki saat evvel aradým seni.
Yokmuþsun.
Yanaðým masaya dayalý ,
Gözlerim Yeni rakýnýn dalgalarýnda,
Çakmak , çakmak.
Ýki parça ciðer , iki parça böbrek.
Günlerden Cumartesi.
Saat dokuz on.
Etrafým Bursa’nýn yeþili.
Gece arama beni.
Sabah ararsýn.
Öyle tembihlemiþsin.
Baþým dumanlý , içim ezik ,
Genede telefon bekliyorum senden.
Çalma be ihtiyar þu zili biteviye.
Hoplatma yüreðimi.
Hassas kantar , doðru tartar.
Versem tartar mýsýn günahlarýmý?
Tartar mýsýn elemlerimi ?
Sarhoþluðumu?
Sevgimi?
Tartar mýsýn be ihtiyar baþýmdaki þu dönmeyi,
Kalbimdeki þu lanet sýzýyý?
Hassas Kantar , doðru tartar.
Gecelerden cumartesi.
Saat on bir.
Þantiyedeyim
Seni düþünüyorum…..
Midemin bulantýsý,
Bütün güzelliðinle sen.
Ter kokulu pijamam,
Chanel kokan sen.
Dalga, dalga saçlarýn,
Ayakta sallanan ben.
Koridorun sonundaki helaya gidiyorum.
Pis, bok , sidik kokan hela.
Helanýn kapýsýna baþým dayalý.
Baþým dönüyor deli gibi.
Kusmuktan týkanmýþ bir lavabo.
Pislikten kararmýþ bir musluk.
Neden soðuktur Uludað’ýn sularý bilir misin?
Yanan ateþini söndürmek için dertlinin.
Baþým buz kesti.
Faydasý yok suyun.
Sessizlik bastý etrafý.
Her kez yatmýþ anlaþýlan.
Pis bir aðrý çöreklendi mideme.
Koridorun sonunda küçük birer pencere.
Biri saðda , biri solda.
Soldaki Uludað’a bakar,
Saðdaki Bursa’ya
Ne kadar da ýþýk var Bursa da?
Türlü , türlü çizgilerde.
Saat on iki.
Burnum cama dayalý.
Gözlerimden akan yaþlar , tuzlu deðil.
Acý.
Düþen deliyor yer yüzünü.
Yerin dibine gidiyor.
Ta cehenneme kadar.
Kadehine doluyor þeytanýn,
Yeþil kristal kadehinin derinliklerine.
Ýnsanlar yanýyor.
Cesetler kavruluyor.
Pis bir et kokusu sarmýþ etrafý.
Yanýk kadavralar ve kaþarlanmýþ pabuç kokularý.
Þehirlerden Bursa.
Bursa da bir þantiye.
Þantiyede bir pencere.
Pencerede gözlerim.
Oymuþlar gözlerimi.
Yok gözlerim benim.
Oyuklardan akan yaþmý ,kanmý?
Denizlere gömülmüþ,tuzlu, þap gibi.
Aylardan Haziran.
Gecelerden sarhoþ bir gece.
Bir el omzumda.
Bir dost eli.
Noter Erdoðan.
Þiir okuyor kulaðýma.
Elinde konyak þiþesi.
Boðazýmý yakýyor konyak rakýnýn üstüne.
Saat üç buçuk.
Gene köprü altýndayým.
Gene vapurlar geçiyor etraftan.
Iþýl , ýþýl güverteleri.
Durdu beynim artýk.
Seni unutmak ,
Uyumak istiyorum.
Uyumak istiyorum uyanmamacasýna.
Attila Bozoðlu – Eski Foça
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.