kendime kýzdýðým gecelerden biri bu gece... gidip de fizana rahat edecek insanlarý düþündükçe aynamý kýrmak üzere çýktýðým yolculuða daha bir heves duyar oldum... zor! kelimesi bir kadýnda patentli iken zor nedir? diye sorar iken kendime, iþte cevabýmýn en paspal þeklinde, bir de bir þiþe þarap içmiþ halimde, klipler döner ve ben kliplerin etrafýnda döner iken yörüngemde, ’Belki Birgün özlersin!’ derken Emre Aydýn þu an itibariyle... evet ’zor’um demek ne de hoþ bir kelime... hadi bakalým sildim gözümün yalnýzlýklarýný þarký misali hopp atladým Bedes çarþýsýnda beyaz ve çýplak mülket ayaklarý ile ýslak ve karanlýk toprak üzerinde koþanlarýn yanýna... Bir bilmece gibisin! denilecek kadar karýþýk isem ben bir bebek poposu kadar hassas ve incineceksem ben ne dediðimi bilirken ve Dilek sen ne diyorsun! denecekken iþte zorluk kelimesi buradan yola çýkacakken çoðul içinde yer almýyorken ve istekli de deðilken yeni bir yaþam destek ünitesinin mecraasý neresidir? der miyim fizanda! Nereye gidersen git en büyük uzaklýk, birbirini anlamayan ve anlamamakta direnen iki beyin arasýndadýr aslýnda! Hadi bakalým yeni bir günce ile ’Merhaba’ 8 nisan’a:) 8 nisan 1 nisan kadar þanslý mýdýr acaba þaka konusunda? Sosyal Medyada Paylaşın:
deepdark Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.