Zülfikar Yapar Kaleli

TESETTÜR


TESETTÜR

Nefsin gözü ayda, zapt olmaz “aslan”
Tilkiyi pohpohla, çakala yaslan
Ruhumuzu soyar her gün an be an

Murat dağ Ağrı’dan “yüce” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Hüneri çeç ile kaplarken arı
“Tesettür modası” yapan soytarı
Akıbeti ateş, cehennem varı

Korkudan gündüze “gece” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Bunların halinden belli keramet
Keramet ki sonu pişmanlık, zahmet
Böyle mi giyinmiş Mahmud-u Ahmet

Kalın kaburgaya “nice” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Bir karış sakalı, mankenle işi
Markalı gözlüğü, altından dişi
Doksan dokuz taşlı tespihli kişi

İki laf edene “hoca” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Tenha yüreğinde top oynar in cin
İstersen “sözüne” olsun güvencin
Kanını emiyor Müslüman gencin

Olumsuz cümleye “hece” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Oldurunca yazık demez bu zevat.
Soldurunca bozuk demez, bu zevat.
Doldurunca kazık demez bu zevat.

Bu ki; yücelere “cüce” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Bunun ak rengi yok, halkı, ırkı yok
Bunun otuzu yok, bunun kırkı yok
Bunların Karûn’dan hiçbir farkı yok

Bu sene kırkıncı “hacca” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Zülfikar Yapar Kaleli


Dün batıl diyordu şimdi sarılmış
Yanlışsın diyene kızmış darılmış
Takiye yaparak nere varılmış

Gördüğü güzele "ece" diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

İbrahim Coşar (Cosari)
Dünden bugüne
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.