Ve 1988 baharýnda; yýkýk Konyalý Cami. Mecidiyeköy’ün bir sokaðýnda, duruverdim. Ayaklarýmýn ucunda, Kim bilir hangi seyyarcýnýn arabasýndan düþmüþ, sere serpe yere uzanmýþ bir Ýstavrit. Yarý kuyruðu kopuk , çenesi yassýlaþmýþ gelen geçenden.
Ve 1988 baharýnda, ayaklarýmýn ucunda bir Ýstavrit, öylece kala kaldým.
Cami temelinin yýkýk taþlarý arasýndan, sarý papatyalar fýþkýrmýþ. Kazdýkça su çýkmýþ temelden. Ýstavrit asfaltta, tek gözü parlak , tek gözü donuk. Benimse, ön diþlerim dökülmüþ, kýçýmda mayasýl, Tatlý , tatlý kaþýnýyor yürüdükçe. Kaþýyamaz diye istavritinde, Kopuk kuyruðunu kaþýdým.
Ve yýkýk cami temelinde, Yarý kuyruðu kopuk , tek gözlü istavrit ; Papatyalar; Ve ben; Derin , derin soluduk baharý.
1988 – Ýstanbul Atila Bozoðlu – Eski Foça
Sosyal Medyada Paylaşın:
attila bozoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.