aþk’ý ilim zanneden nefes
þiirle
ölüm gibi
þairle
doðum gibi raks eder
ellerimi unuttuðum yerde
tenin soðurken
göz kapaðýnýn üzerine
kýraðý duasýný yazan yaðmur
içimde biriken mezarlarýn
çok uzaðýna yaðýyor
o yaðmurla gelen
iki ayrýlýk arasýnda
acemice esen rüzgardýk
kýrýldý dallarýmýz
tutunamadýk
uçma hevesine ermiþ her bakýþýn
kamaþan düþlerimin koynunda ürperirken
zaman kendine kalmaz…sevgili
ki
kalmazken ruh bedende
her yer…iki metrekare
inci dizili ezanlarýn sabahýnda
yarým bir gülüþ
ayýplardan kalan bayramlarý öpüyor
aðlamaya müsait bir aþk’ýn
sürttükçe dili
kalbinde bir nefret hali
sözlerin býrakýldýðý yeminler
kitapsýz bir dile inerken
selâsýz kuytularýn
selamsýz yüzlerinde arýyoruz
birbirimizi
yalnýzlýkta uzayan gölgemiz
kayýp bir efsane içinde seyrediyor kendini
aðladýkça anladýk hayatýn anlamýný
þimdi anlam
gülmeyen bir kadavra
sevmek hiç kadar günahken kalbimizde
sevmemek piç kadar bir umut…sevgili
ki
umutken aþk kalpte
her yer…iki metrekare