her yer yýkýlacak kadar sahipsiz
ses kadar düþüyorum geceye
ve içimden geçen bir damlaya
bilmiyorum ne zaman ölmüþüm
aynada bir karaltý üþüyor
sefalet mavisi aþk’a düþüyor
dokunsam çizgilerime
silinir mi ki
kaç kýrýkta bin ahh yaþar...söyle candaþým
kaç hýçkýrýk benden izinsiz gömer kendini
savruk bir duruþun
kayýp imlâsý hüküm sürüyor canda
can da bitiyor
canan da
sus þimdi yaþým
kendine susar gibi
bilirim ben yanacak canýmýn acýsýný
kabuðunu iþledim ellerimle
her düðüm düðümlendikçe nefesime
ahh aþk
en baþtan söverek
içimde ki uysallýðý döverek
sondan baþladý her gece
iki yüz oturmuþ seyrediyor alemi
birinde derin bir sükunet
diðerinde hasret
ne zormuþ yarabbi merhamet
ki
tanrýsýný dizelerinde büyütmüþlerdedir medet
ahh candaþým...þimdi söz dem zamaný
az kendimi içiyorum
çokça seni
bilesin ki bu bir niyet
dünya rüya içinde bir rüya
çok bilirmiþim güya
bilemedim bilemedim bilemedim
aþk’ý gördüm diyemedim
bu dünyada derviþ gibi sevemedim
kýssadan bir hisseydi yaþým
onu da aldým
her derin çizgiye doldukça yaþým
bilemedim bilemedim bilemedim
neydi adým
yer gök gözümün renginden geçiyor
yýllar içime aktýkça
aþk izini siliyor
en mutlu günü ömrümün
kendi külünde sönüyor...
alicengizoyunu
(…kendime devdim devdim…devrildim geldim…)