Büyükannemin ellerinde büyüdük.
Anayý,babayý gördük,bildik.
Kardeþlerimizi hep sevdik de
Memleket uzaktý,
Memleket tuzak!
Gidemedik....
Tuzak kurmuþ kahpe tohumlarý.
Öyle derdi dedem.
Tohumu anlardýk da kahpeyi çözemedik.
Çocuktuk; belki de ondan düþünemedik.
Düþündüðümüz birþey vardý oysa.
Hergün, perþembe gecesine yatar,
perþembe öðlesine uyanýrdýk onun uðruna.
Pazar kurulurdu kasabaya her perþembe.
Bizi götürmezdi pek dedem.
Gitmek isterdik de uynamazdýk sabah erken.
Rüyamýzda da görürdük ekmek-üzümü.
Her perþembe büyükannem getirirdi parzardan.
Tek düþündüðümüz buydu.
Yine de vazgeçemezdik:
sabýrsýz, heyecanlý bekleyiþlerden.
Kahvaltýdan sonra beklerdik herzamanki yerde:
Hafif bir tepe, toprak toprak üstüne.
Yükselerek gelen yoldan ilk arabayý,
en rahat oradan görürdü çocuk bakan gözlerimiz.
Ve ilk defasýnda göründüðünde araba;
koþardýk yola.
Büyükannemiz inmeyince,çýkardýk yine üzüm ekmekten tepeye.
Nasýlda heyecanlýydý bekleyiþlerimiz,
çocuk duygularla çocuk kadar sabrediþlerimiz.
Dedim ya;
Üzüm ekmek düþürürdük hep
her perþembe büyükannemin elinden.
Araba tekrar göründüðünde; koþardýk yine yola
üzüm ekmek telaþýnda.
Ýlk büyükannem inerdi arabadan.
Herkes bilirdi.
Bilirdiler ama bizi gözlerlerdi çaktýrmadan.
Daha eve gitmeden boþalýrdý poþetler.
Önce ekmeði birkaç parçaya bölerdik.
Sonra salkým salkým üzüm hiç seçmezdik.
Bir hayatý yaþardýk büyükannemin ellerinde.
Sonra dedem baðýrýrdý yukarýdan:
- hadi eve.
Son defasýnda iki kere.
- Tuzak kurmuþ kahpe tohumlarý.
- Bir karakol bombalanmýþ.
Tohumu anlardýk da
Kahpe!
Bombayý iyi bilirdik oysa.
Sýk sýk geçerdi babamýn mektuplarýnda.
Bir bombayla öðrendik kahpeyi,kahpeliði.
Oysa üzüm ekmekti dünyamýz...
Babamýz mektuplarda bir bomba anýnda
yýkýlýyordu yavaþ yavaþ
Üzüm ekmek dünyamýzda.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.