buharlaþmaya zorunlu
yaðmur olmuþ ruhunla
ten kokularýný sildiðin özlemler göç ediyor
gözlerinden
savurdukça saçlarýný iki sokak öteden
teslim olunmuþ bir geceye
hangi rüzgar yetiþir
köþe baþýnda belleksiz bir zaman
sakýncalý bakýþlarýmýzdan geçmiþ
hangi izleri takip ettin ki sen
bileklerimde çizmiþtim o yol haritasýný
bildiðin yolda iflah olmaz bir ihanetti
ayrýlýðýn rotasý
çözülüp yýðýlmýþ kalbinden susmak
bir yara gibi örter üstümü o an
sen de örtersin üzerine
kelimelerimden bir hazan
þimdi neyiz biz… iki yabancý
tüm yýldýzlar aþk’a düþebilir diye
bir rüyayý seçmiþ kalp
düþtükçe birer birer yalanlar
doðrular
kayýp yaþanmýþ yýllar
oysa elimizin altýndaydý aynalar
sen baktýkça bana
ben baktýkça sana
içimizde kabul görmüþ her ihanet
muradýna eren aðýz dolusu yemin
ikimizden yapýlma günahlarsa
tanrýdan korkmayacak kadar emin
belki farkýnda deðilsin
gammaz yalnýzlýklar halinde yaþlanýyoruz
seni seviyorum’u dul býrakan dudaklarýmýz
yabanýl bir zambaðýn aðzýnda mühürlenirken
þahdamarýndan tokat yemiþ aþk
biz ne kadar çok konuþursak
içimizde ki kan o hýzla boþalýyor
þimdi neyiz biz… iki yalancý