“-çýranýn suyu diþ enginine , kekik yaðý domatizmaya tosbaðanýn eti kansýzlýða ardýç gýliði ne bileyin neye, neye neye
karpýz mide fesadýna, canavar eti her derde deva saksaðanýn eti altýný ýslatan çocuklara” eyi gelirmiþ.
babam Almanya da bile ne ilaçlar sürdüyse kelliði önleyememiþ orada biri tavsiye etmiþ Derviþ Emmi keler vurup getirdi ona
bir-kaç saat kor ateþte yaktýk, yanacak gibi deðil külünü gazyaðýyla karýþtýrdýk bir gece de olsa dayanýlacak deðil her yer gazyaðý kokusu sabah erkenden þampuanlarla yundu Üsük Dedenin gözlüðünün tersiyle bakýldý yok! “Ýbiþ’de böyüteç var”ýmýþ dediler tez elden getirildi kýlý kýrk yararcasýna baktýk, (baþka tarafta epey uðraþtýk o gýþ gýyamet de; Güneþten kiyat yaktýk)
“-ulee valla” deye önce umut verenler oldu babamýn elinde Habba Gelin’in getirdiði büyüteçli ayna narasýn bizimki nafile marak, bir gecede saç fýþkýracak deðil ya!
bence “insan olduðu hali kabullenmeli”ydi üstelik babamýn kafasý dýmdýzlak da deðildi ama o tavsiye edilen su için abimi Bursa Ýnegöl’e olmadý her ihtimale karþý Manisa Sarýgöl’e de gönderdi vallahi-billahi
"-baba insan olduðu hali kabullense daha kolay deðil mi bilmem nerden getirilen bir-kaç yudum su burada saç bitirir mi” (dedim demez olaydým,)
o bir gecede kelini giderecek gazyaðlý keler külünden medet uman abimle Ýnegöllerden, Sarýgöllerden su getirterek, ne çilelere, ne meþakkatlere katlanan otlar kaynatýp, kocakarý ilaçlarý içerek sadece tepesinde bir tutamcýk “saç”ý olsun ümidindeki insan ellisini çoktan geçmiþ babam
bir-kaç saç çýkar umuduyla olmadýk çabalar içinde zerre kadar da olsa umutlu bir acabanýn peþinde
ama aslýnda hemen (ben hariç) herkes muhabbet derdinde kimsenin öyle bir beklentisi yok, herkese muhabbet gerek gözkýrpýyor olmalýlar birbirlerine saç çýksa ne, çýkmasa ne umurlarýnda deðil bence hatta abim bile
epey yer gezdi bu sayede oradaki arkadaþlarýný ziyaretine gitti Ýnegöl suyu bahane Kel-alaka ciddiyeti
babam! bir yandan aynanýn büyüteçli yanýyla inceden inceye seyrek tepesini süzmekte ne olurdu ki kadere razý olsa, ya kabullenmesinin daha kolay olduðunu söylediðim için, çýkmayan saçlarýn müsebbibi olarak beni görüyor olmalý ki ya da býyýk altýndan gülüþlerin farkýndaydý can sýkýntýsýný benden çýkarttý
yüzüme kan davalýsýymýþým gibi kýrk yýllýk bir kinle baktý, (ve bu kin geçmedi yýllarca) dinmeyen bir öfkeyle, “-sen kendi bokunu yesene” dedi ve ömrüne yarým kel olarak kaldýðý yerden devam etti
kasketi bir yana atarak yeni öneriler bekledi ama; ….. önerilen her çareyi denedi çýkacaksa, çýksa
ahbablarý için fark etmiyor çýksa da, çýkmasa da abim broþürler topladý derman þifalý sular da kazara biri dese ki “anasý düzülmedik çocuk boku” eminim buldururdu Alamanyalý ya parasý var tabi;
bana ne, sanki bana ne oluyordu babamýn keli, babamýn kelliði herkesçe çok önemli, babam kendine gösterilen ilgiden herkes halinden memnundu
oysa; kafalarýn dazlaklýðý deðil de içi önemliydi yýldan-yýla geldiðine göre biraz da bizimle ilgilenmeliydi
babamýn kelliðinin, yeniden çýkmayan saçlarýnýn suçlusu ne keler ne Ýnegöl, ya da Sarýgöl suyuydu herkes babama bir þekilde yakýnlaþýyordu ben de yakýn olmak istedim, teselli etmek istiyordum papazý buldum
ben onu bunu bilmem gardaþ, kel alakaya maruz kalan ve bundan hoþnut kiþi maskara olan baban bile olsa var yaa alaka ciddiyetinde bulunma
kabak senin baþýnda patlar valla dargýndýr affetmez “-niye” desen bilmez bu kan davasý bitmez bankadaki kapýcý bozdurtur dövizini, sen menkul kýymetler müdürü olsan takmaz,
hani o ilmi siyaset dedikleri varya sen de o yoksa, gezip-tozma adýna uydur, pohpohla, alkýþla gir koltuðunun adýna, ne derse eyvallah, hay hay hak etse de, etmese de say
adam bir umudun peþinde kelliðe takmýþ bir kere çýksa nee, çýkmasa ne sen bak kendi iþine sana ne
neymiþ; gazyaðýnda keler tozu ya da; anasý becerlmedik çocuk boku