BİR LANETİN HİKAYESİ

bir tasviri vardýr herþeyin
ben þairim tasvirler içimde büyür
hatrý sayýlýr birþeylerin
anlamý lanetten uzak yürür.

mýsýr piramidi gibi
koy kendini dünyamýn merkezine
uzaklýðým belli olsun güneþe
ve sarhoþ lanetinize...

matematiði okursunuz
önününze üç-beþ oruspu problem konur
çözemediðiniz an
kendi lanetinize içer gibi dokunursunuz.

ne desem az,þairim ya
bin defa çarpmýþým kendimi kendime
bölmüþüm,çýkarmýþým,toplamýþým
insan sonuçlarý boðulmak için iltca eder nefesime.

ardýndan bin beþ isimle çýkýlýr
rezalet arenasýna
fikrin matador olur
duygularýn kurbanlýk bir boða
kavganýn seyircisi iki küfrü koyar
þeref türbününe
gecelerde unutulan þerefler beþ paralýk olur.

nasýl da bilimsel kavga edermiþ insan
aþka yorduðu ayný beden ayný hisle savaþýr
aslýnda yüreðin yanmasý gerek
o zaman aþk bile damlamaz þiiri sýksan
yanmasý için yüreðin elde taþýnmasý gerek.

ne þiþede taþýnýr yürek
ne it bit masasýnda
küçülür þarkýlar söylenerek
almayý unuttunuz aþkýnýz
yürüdüðünüz yollarýn kenarýnda.

lanetin hikayesinde tasvir,
pazarlýðý yapýlmýþ bir mala benzer
pazarlýðýn yapýldýðý yerde
sadece kullanýlmýþ aþklar gezer.

Sosyal Medyada Paylaşın: