Senden ayrý geçen bu kaçýncý senedir
Düþünemiyorum bile
Ne yokluklar
Ne de varlýklar unutturamadý hazin vedaný
O, hüzzam makamýnda þarkýlar
O, Mahur besteler gibi hazin ve içli vedayý
Karlý bir Þubat akþamýnýn keskin ayazýnda çekip gidiþin
Sonra kar, sonra yaðmur olup topraða düþüþün
Bu gece gidiþinin yýldönümü biliyor musun
Dýþarýda keskin bir ayaz var yine
Ve yine kar düþüyor topraðýna
Ben üþüyorum
Þöminede gürül gürül yanan ateþin karþýsýnda
Diþlerim birbirine vururken
Hançeremi yakan bir isyan çýðlýðý
Gelip týkanýyor düðüm düðüm
Gözyaþý olup takýlýyorsun
Kirpiklerimin en uç noktasýna
Ýntihar etme meyili var hüznümün
Pencereye dayadýðým burnumdan çýkan
Sýcak nefesimin oluþturduðu
Buðuya dokunan parmaklarým adýný yazýyor cama
Ruhumda ince bir yerlerde kýrýklýklar
Onarýlamayan derin yaralar oluþuyor
Karlarýn arasýndan boynunu uzatan kardelenlerin
Nazlý ve inatçý yaþam mücadelesi
Baþýmý önüme eðdiriyor bir an
Sen oluyor her yapraðý
Ben oluyor etrafýnda dönüp duran kar taneleri
Biz olamýyoruz bir türlü...
Anýlar tek tek ziyaretime geliyor bu akþam
Yalnýzlýðýma nispet edercesine
Her karede seni getiriyorlar
Özlemime bir kat daha çekercesine
Kalkýp dolaþýyorum odanýn içinde
Bir aþaðý bir yukarý
Ellerim alnýmda, saçlarým karmakarýþýk
Nasýl da alýp götürmüþlerdi seni benden
Nasýl da ayýrmýþlardý beyaz elbisenden
Neden beni de almadýn giderken sevdiceðim?
Hani biz ne olursa olsun hiç ayrýlmayacaktýk?
Sen sonbahar yapraklarý gibi düþerken topraða
Ben hala senin hasretinin derdindeyim
Senden ayrýlýðýmýn en son deminde
Tut ellerimden de artýk sana geleyim!
Eylül GÖKDEMÝR...