Hey, simitçi.. Sesin kadar sýcak mý, kol sepetinde taþýdýðýn simitlerin? Ellerimi yakar mý dokunduðumda? Tutuþturur mu yüreðimi kara gözlerin gibi.. Dumaný üstünde mi? Dökülüyor mu pul-pul susamlarý eline aldýðýn anda sardýðýn gazete kaðýdýna.. Diþ aralarýnda en olmaz yerlere kum saatinden akan kum gibi, gider mi o susamlar.. Kaderim gibi gevrek mi en dýþ yüzeyi.. Ýçimdeki sönmeyecek yangýný, anlatýr mý, o üzerine sürülen pekmezin karasý? Halka halka boynumuza geçen dertleri, anlatýr mý, çýktýðýn fýrýnýn sýmsýcak ateþ tuðlasý? Hayatýn hoyratça bittiði, Ömrün geçip gittiði, Her güzel ve çirkinin çarklarýnda yittiði gibi, Isýrdýkça biter mi? En önemlisi, Her tadýlan lokmada Akýldan hiç kaybolmayacak bir nefaset, býrakýr mý, beynimin en ücra köþesine? Mýh gibi çakýlýr kalýr mý o mis gibi koku.. Her caným simit çektiðinde Bu tadý duyar mýyým? Bu kokuyu alýr mýyým? Caným hep güzel bir þey yemek istediðinde, Elimde demini tam almýþ bir bardak çay, seni anar mýyým? Ve sen de beni hatýrlayýp her simit satmaya çýktýðýnda, Anar mýsýn? Her canýn güzel bir þey duymak istediðinde Her nerede olursam olayým o anda.. Bana simit satar mýsýn?
21.11.2008 Necati ÞÝMÞEK Ankara Sosyal Medyada Paylaşın:
nesimsek Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.