med cezir
baþlarken gözlerde
sözlerde biter
ikilem deðil bu
derin bir sanrý düðümü
dilinde bilmediðim bir tutsaklýðýn
hükümsüz cezasý
severek mi giderim
ödeyerek mi biterim
ölerek mi çekerim
söyle nasýl ederim
çekilmekten yorulmuþ sabýr
düþtükçe geceye kahýr
düþün olmaya kalktým
iþte o an seni tanýdým
sen
gelip giden hayatým
aklýn yanýbaþým
kaybolmamak için elinin çizgisinde
yeminimi dayadým tek bir söze
kalbinde ki zehirli uyku
aktýkça kollarýma
içmiþtik bilinmezi
koyu þehvet
kanla yazýnca dudaklarýmýza minneti
sen kadar parlardým yakamozda
ruhumuzdan geçerken ay
kendi aydýnlýðýnda severdi her aþk’ý
dileklerde kaydýkça yýldýz
hüznümde sen
bir travma þüphesinde boðulurdun
nevrotik acýlarýn kenar süslü güzeli
kayýp bir dalgayým içinde
vurdukça kendini koynuma
aþk patlardý
düþerdi kývýlcýmlarý
tan aðarýrken hasret aðacýna
yan sen de aðaç
kavrul sen de dal
bu sanrý
ikimizin de tanrýsý…