önce beni katlettin
sonra þehri sevdin
sokaklarýn dilsiz olduðuna inanan her ayyaþ
gömdükleri aþk’larý bulmak için geri döndü
sýfatsýz kartvizitliler
kart viziteli
istanbul bakýþlý ciðerleri yakýnca
aþk yüzdürdü boðazda masumiyeti
dokundukça kendine geldi sabah
öyle güzel
öyle güzeldi ki
sende ölememek
titredikçe nefesin iki yakamda
iki yakadan yükselirdi
her dua
ki
mahya gözlerimizdi ayasofya da
neyi silebilirsin ki þimdi
kazandýðým günahlarý mý
hayatýn ve ölümün gölgesinde
yan yana asýlmýþ duruþlardýk
çoðulcu sevmelerin
inip bindiði otobüs duraklarýnda
yüzü olmayan kayýp ilanlarýmýz vardý
biz kaybettikçe
kazananlarý seyrettik
neyi silebilirsin ki þimdi
kaybettiðim aþk’ý mý
bana inen her akþama
yas baðlayan yýldýzlar
parladýkça ihanetin
ten perdesinde
sana iç býrakýrdým
insanda kabuðunu çatlatýrmýþ
kabuðuna dahilim ben
tam yaranýn altýnda
acýdýkça çýðlýðýn
baþka bir acýya kavuþurdum gözyaþlarýnla
neyi silebilirsin ki þimdi
sakladýðýn gözyaþlarýný mý…
“gracias a la vida”
beni silmediðin için…