Ah Rosanne
kuyudan çýkardýðýn sularýn berraklýðýnda
görmedin kaç yýlan yýkandý o kuyuda...
sen aklýnýn týnn sesine uydun
kalbinde büyüttüðün
en mavi kuþlar da gitti kendi yoluna...
Ah Rosanne
aynalara çýplak bakan gözlerin cesurdu
tenin ak, dudaklarýn aþka susuz, mahsundu
kaç defa zaman dursun diye dualara sýðýndýn
saatler yalandý, uykular kaçak
bedenin yorgun...
Ah Rosanne
her bir yanýn üþür senin yaz ortasýnda
iklimlere aldanmazsýn yaðmurla seviþirken rüzgarlar
yaktýðýn her ateþte, kül olacak kabuslar
gelir, bekler kapýnda
alevini baðýþla, bir kývýlcým at, býrak yansýnlar..
Ah Rosanne
Duydum ki bir çölde seni vaha sanmýþlar
hâyal misin gerçek mi diye bedeviye sormuþlar
garip bir masala adýný da koymuþlar
seni sayýklarken açmýþ gözünü
bu devranda, yedi uyuyanlar...
Ah Rosanne
senin þehrinde ayaz olurmuþ kýþlar
buz tutarmýþ caddelerin gölgesizliði
ve de her dem griye çalan gökyüzünden
kayar düþermiþ geceleri bazen yýldýzlar,
serseridir ay, bakýp durma perdelerin ardýnda...
Ah Rosanne
sür sürüþtür en kýrmýzý boyaný dudaklarýna
kirpiklerin gece siyahýndan karanlýk olsun
sabahlar güneþini beklerken
kavruk bir rüyanýn siddetinde inler nefesin
bir dünya birikmiþ içinde nefretinin, aldýrma...
Ah Rosanne
uslanmaz yüreðinin içinde bir müebbet var senin
ruhuna zincirlenmiþ bir deli kýsrak, çýrpýn dur
kimseler bilmedi, bilmesin
sana baðýþlanan keder artýðý tüm gülümsemelerin
sen oldugunu bedelini ömrünce ödeyenin....