Ol deyince olduran O!; biz O’nu
Ne hikâye ne masaldan öðrendik
Tabutlarý dolduran O! Bu sonu
Ýbretamiz çok misalden öðrendik
Yeter ki sen ihlas ile yola çýk
Öðrenmeye azmedene yol açýk
Bu âlemde kim akýllý kim kaçýk
Gâh salâdan gâhi saldan öðrendik
Kul ister ki kol sarýlsýn boynuna
Toprak bekler gelen girsin koynuna
Gider iken ne giyermiþ eynine
Teneþirden ve gassaldan öðrendik
Üç gün iken koca(!) ömrün özeti
Kýzarmýyor aç gözlünün yüz eti...
Lokmadaki emsalsiz o lezzeti
Alýn teri ve helalden öðrendik
Solgun görüp son baharýn yüzünü
Takip ettik gök yaþýnýn izini
Mevsimlerin ayaz kokan güzünü
Düþen yaprak, kýrýk daldan öðrendik
Hakk kederle doldurarak solunu
Ýmtihana tabi tutar kulunu...
Zor sýnavý baþarmanýn yolunu
Takva ehli bir abdaldan öðrendik
Bir belaya müstehaksa bi güruh
Ýhtarýnda naçar kalýr nebî Nuh
Ne zorlukla terk edermiþ teni ruh
Can toplayan bir tellaldan öðrendik
Varsýn gafil kibre kursun çarkýný
Teþhir etsin tende samur kürkünü
Ýpek bezin sair çuldan farkýný
Her kabirde yatan lalden öðrendik
Tatbikinden süzüp dinde ’asýl’ý
Baþýmýza tâc eyledik Resûlü
Güzel ahlak, ar-adâbý, usulü
El Emin’den, ilm-i hâlden öðrendik
Mecit Aktürk