MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Göğe Savrulan Çocuklar
Zeynep Perçin

Göğe Savrulan Çocuklar



Birçok zamanýn kimsesizliðinde baþladý ayrýlýðýmýz.
Ben gözlerinin karasýnda karanlýðýna düþüyordum kör kuyularýn,
sen sevda þarkýlarýnýn naðmelerinde umarsýzlýðýn okyanusunda boðuluyordun.
Topuklarým sýzlýyordu her adým sonrasý.
Ýçimdeki çocuk, dizlerini çekmiþ karnýna, hüngür hüngür aðlýyordu.

Kýyamet gibi yaðýyordu o zamanlar sessizlik, kulaklarým çýnlýyordu.
Sonra kütüphanemin ceviz raflarýnda sevgisizlik yankýlanýyordu.
Yazarlar, yaza yaza bitiremiyordu aç, sefil insanlarý.
Ben, býraktýðýn boþlukta yolumu ararken, ekmek hýrsýzlarýný ve onlar için alýnmýþ idam kararlarýný sorguluyordu bazý vicdanlar.
Ayný vicdanlarýn, ayný kararla nasýl sürgün edildiðini izliyordu baþka insanlar.
Hepsine, hepsine içimden aðlýyordum.
Gazete manþetlerinin katil diye yaftaladýðý adamlarýn suçlarýný okuyordum sonra.
Gün geçmiyordu ki dere yataklarýndan çýkmasýn kimliksiz bebekler.
Bir kirli zamandý, geçmek nedir bilmeyen.

Atlayýp gözlerinin karasý bir kýsraða, dört nala gelesim oluyordu sana, gelemiyordum.
Yelesinden tuttuðum atýn topuðundan vuruyordu tanýdýk yüzler.
Bir okla, tam on ikiden!
Diyordum; at sevmeyen, kimseyi sevemez!
Daha sonralarý nice atlar öldü, onlara da aðladým.
Aðlarken, hâlâ karanlýðýndaydým gözlerinin.

Topuðum acýyordu.
Saçlarým yolunmuþtu.
Demiþtim; yelemi acýtan el, gün yüzü göremez.
Gördü mü bilmem.
Anýlarýma görünmez çocuklar yaðýyordu kurþun gibi.
Zihnimi yýrta yýrta çýkýyorlardý dýþarý.
Bir bir…
Kalabalýk içinde birbirlerini arayan çocuklarla doluyordu dünyam.
Seni özlüyordum.

Hiçbir çocuðun umurunda deðildin.
Hiçbiri tanýmýyordu seni.
Ýçimdeki çocuk dizlerini çekip karnýndan, arada bir beni yumrukluyordu.
‘Özlüyorum’ dediðimde, durup durup bana küsüyordu.
Ne dersem diyeyim, sözden anlamýyordu.
Ne kadar anlamazsa anlamasýn, özlüyordum.
O mu anlamýyordu beni, yoksa ben mi onu, bilmiyordum.

Sonra çanlar çalýyor, minarelerden ezan sesleri yükseliyor, kiliseler camilerle yarýþýyordu.
Ýþte dünyanýn kaosu tam da o sýrada baþlýyordu.
Ýnsan insana düþüyor, asfaltlar kana boyanýyordu.
Küflü kan kokusu sarýyordu insaný.
Açlýk biraz unutuluyor,
insan bu kokuyla doyuyordu.
Çürük elma gibi, kurtlanmýþ armut, yanýk barut…
Seni özlüyordum.

Ellerinde sapanlarla çocuklar yürüyordu yollarda.
Direklerdeki iktidar figürlerine taþ atýyor, yerden gül topluyorlardý.
Ölen atlar yerden bir çocuk çalýp göðe yükseliyordu.
Dünya tersine dönüyordu.
Ben seni özlüyordum.

Demirden arabalar, belediye bahçelerini sular gibi yýkýyordu kalabalýk caddeleri.
Zincirler yankýlanýyordu alçak evlerin pencere korkuluklarýnda.
Býyýklý birkaç baba zalim sözler haykýrýyor, katran kusuyordu.
Bir anne boynunu büküp, týpký öðrendiði gibi susuyordu.
Pazar tezgâhlarýnda, güneþten rengi solmuþ kazaklar arasýnda kayboluyordu birkaç çocuk.
Dünyanýn gözü yoktu.
Olsaydý kör olurdu, þüphem yoktu.

Adalet, ayný babalarýn yoðun ter kokusuna sinmiþ, göðe yükseliyordu.
Ne çirkindi dünya!
Ne terli…
Kan kokusu, astým hastalarýný ensesinden yakalýyor, bedenlerini kimsesizler mezarlýðýna atýyordu.
Yasaklý þarkýlar nota nota topuðuma batýyordu.
Televizyon kumandalarý, evlerin açýk pencere kanatlarý karnýma karnýma saplanýyordu.
Uzun ömürlü çekyatlarda geçen çocukluðum, ipini koparýrcasýna aðlýyordu.
Ne dersem diyeyim, sözden anlamýyordu.
Ne derse desin, onu anlamýyordum.

Özlemeyi biraz unuttuðum o zamanlarda, tüm erkekler birdenbire baba oluyordu.
Tüm kadýnlar birdenbire anne!
Tüm çocuklar, sesi boðazýnda zincirli çirkin yaratýklar.
Susmuþ silah seslerinin altýnda, Arapça dualar yükseliyordu göðe vurulmuþ atlarýn sýrtýnda.
Karnýmda adýný bilmediðim bir kaos, beni yarýna sürüklüyordu.
Korkuyordum.

Çatýk bir çift kaþýn gölgesinde kalýrken içimdeki çocuk, özlemin bir süreliðine terk ediyordu bedenimi.
Dizlerim titriyordu.
Dizlerim titremekten boyuna haya ediyordu.
Diyordum; dizlerimi titreten insan olamaz!
Diyordum; bir çocuðun aðladýðý yerde yýkýlmalýydý dünya!
Diyordum; aðrýyor sýrtýmdaki kambur, topuðumdaki çukur!
Kimse duymuyordu.
Kimse duymuyordu ama ne çýkar!
Biliyordum.
Biliyordum ve diyordum; ben de giderim o atlarýn yelesinden tutarak.
Belki de insan, kendi karanlýðýna yürürdü, bir kýsraðýn uzun yelesinden tutarak.

Zeynep Perçin
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.