Acı su...

yoksa gideceðiz birbirimizden!
bir düþün /
sarý öfkeli
gýcýrtýlý pimini çekerek
giz ardý dokunmanýn gözünde
an donacak

aklýmýzda ilk ninni hayat
henüz taslak halindeyken bulutçuk
beyaz üstünde çalýk beyaz
çýðlýðýný atacak sabah

dizimizin topraða düþüþü
baþýmýzýn kanser aðrýsý ah!
doðururcasýna sancýlý
gideceðiz yoksa

betimiz benzimiz uçuk
sallamadan büyüyen heyula
aðýrlýðýnca yük
biz altýnda...

ensemizden çýkan
metruk acýlar
yanýtlanamayan sorular
ve kavramanýn týlsýmýný emen pasla
ölgün siluetli karaltýlar gibi
risk altýnda lambalarýn
az yaþanmýþlýklarýyla
söndürüleceðiz

kinden acý suyumuz
beþikte baþlayan gel-git, savaþlar
iki dize diz-dize bilirsen
henüz yanaklarý süt tombulu
öldürülen çocuklar...

fidanýmýzýn bereket ovasýnda
terazisi dengesiz bozuklar
kusur bilgesi, yetisiz, içi kirli
soysuzlar tarafýndan
birbirimizden yiteceðiz yoksa

hadi! silkelen
gövdeme yasla asýrlýk yorgunluðunu
umut esir, durma!
ne çok vurgun yersek bir fazla
yenilenelim ölmeden
zeytin zakkum barýþýklýðýnda...




Sevinç USLU .... ( hare / Istanbul - 2006 -kara gül )
Sosyal Medyada Paylaşın: