KARA ZURNA (97)

„Söylenenin“ ne olduðu kadar,
„Söyleyenin“ kim olduðu da önemidir.
Kimi bu sözü alkýþlar, kými kýnar,
hatta bu „Söz“ü suç unsuru olarakta görülebilir;
Bu aðýna-denizine,
aðýn deliðinin küçüklüðüne,
aðýn kurþununun deniz dibini süpürmesine,
aðýn dip-kumu tarayýp yumurtalarý bile öldürmesine,
aðýn „Avcý“yý da avladýðýnýn bilinmemesine
aðýn avlayacaðý balýðýn cinsine vede kýymetlisine
baðlýdýr,
ama „Að“ nerede olursa-olsun yinede „Að“ dýr.

Mesela Lüfer,(*)
Birtakým büyüklerimiz; „Dibini kazýdýk!“ Der,
neslini kuruttuk yerine!
Gözeneklerini küçültsende,
deniz dibini aðýr-demiri ile tarayýp-süpürsende;
„Derya“ olan deniz
adý gibi öyle büyüktür ki,
tüketilemez onun hiçbir nesli,
Erdoðan-Bahçeli lüferlerimiz!

(*)BOÐAZIN SULTANI denilen (=Dicentrarchus labrax) Lüfer balýðý çok nadir ve kýymetlidir. KARA ZURNA þiirleri kara-komik eleþtiriyi içerir. Asla ve asla; Kimsenin þahsýna yönelik deðildir.







Sosyal Medyada Paylaşın: