Aşkın Matematiği
Dördün, üç katýnýn bir eksiðinin kendisiyle toplamý gibiydik sen ve ben.
Hiçbir zaman tek sayýlý bir nedene bürünemedik.
Ýkiliðin bir tanýmý olsa bunu en iyi anlatmak için kullanýlacak kelime, sen ve ben olurdu.
Bizim denklemlerimiz Pisagor ve Oklid’e þapka çýkartacak kadar karmaþýk ve kaotik idi
Yine de eþitliði tutturmak adýna satýrlar arasýnda sayýsý eksilmiþ kareler yakalamaya çalýþýyorduk,
dairenin iç acýlarýnýn toplamýndan üçgen kaçýþlar çoðaltmak adýna.
Prizmalarýn alanlarýný hesaplayýp geleceklerini kurmak isteyen çocuklara üzülürdüm ben.
Sen ise kareköküne su dökmek için sonuna kadar açardýn musluklarý...
Birinin üç günde yaptýðý iþi bir günde yapýyorum diye,
asal sayýlar ile bir olup, kümelerde kesiþiyordun ve düþlerimi kapsamaya çalýþýyordun,
dikdörtgenin en uzun kenarýný yay gibi bükerek.
Uzun kenarýn kýsa kenarla olan baðý altýn oran diye,
iç bükey bir aynadan yansýmaya çalýþýyordun,
en çok da açýortaylarý seviyordun
Çünkü her seferinde küreden bakýp geleceði tahmin etmeye çalýþýyordun
Ucu bitmiþ bir kurþun kalemin tozuyla
algoritmalarýn üç bilinmeyenli denklemlerinde görünür olmaya çalýþan bana...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.