„Ben bir Dað’ým,
adým Nazým;
Sil-silelerle göðü yaran,
sarp, yüce ve ulaþýlamayan
zirvede
bir þiirirm,
ve de asla ölümlü deðilim!
Birileri benden korktular,
gövdemi hapislere soktular;
Coþkun dere sýðarmý sýð yataðýna,
dað dap-daracýk kabýna?
Sýðmadý,
fikirlerim dýþarýda kaldý!
Yýllarca yalnýzca hapsettiler gövdemi;
“Bu deri, bu kemik, bu et
zaten çürüyecekti!”
Diyerek
verdim hepsini topraða, çürüttüm,
sürgün ve mahpuslarda
kavgamý besliyerek davamý yürüttüm;
Hakim, savcý, ve gardiyanlar öldüler,
ama beni öldüremediler.
En yüksek tepe
Everest ise(**)
Cho Ozu ikincisi;
Ben bir Dað’ým adým Nazým,
asla ulaþamaz bana hiçbirisi
fikir ve þiirlerimle sonsuza dek varým.