Misafir edilmediði sofraya oturmuþ
Ekmeði dizinde kiþi yavan konuþur
Kaþýkladýkça dünyayý
Doydukça þikayetçi
Anlamak kaç uçurumu düzlük okutur
Her sabahýn sinesi
Bir avuç toprakla müsavi
Mecrûh bir kalbi doðurur durur
Gecenin düþ kýrýklýðý
Kendini birkaç daldan onaran metaforik itiraf
Eþyanýn hayatýný kolaylaþtýrýr
Yoksul cümleleri kabullenmek
Ressamýn paletinden boyayý sýyýr
Fýrçanýn tuvale itiraz hakký saklý kalýr
Kulak kabart pýnara
Kaynaðý olabilirsin
Kelimesi kelimesine kaçýyorken kendinden
Kabri geniþ kalbin susacak eþkâlini
Bir erdem sorunudur
Görünmez rüzgar yükü
Ýki aðýz arasýndaki uzaklýk
En kusursuz duraðanlýk
Rengini feda eden her duvar biraz rutubet
Yeþermeye çalýþan her sevinç gam çeker biraz
Gökyüzüne sürmek yüzünü
Ve her yerde görmek yüzünü
Üzüm üzüm üzülerek
Biliriz ki, insanýn kendine ettiði
Kapanmayan yaradýr,
Kelimelerin yetmediði yerde
Mutsuzluðu umudunda taþýr
Cebi tedbiri elden býrakmayýþlarla dolu
Yaþam cesareti zor
Yaðmuru kuþanmýþ kadar
Ýnsan, kumaþýndan mý ýslanýr
Rüzgar hep bir aðýzdan essin
Yegâne güvencesi beyaz güvercin olan gemiye
Yol haritasý, hüzünlü her iman ediþ
Konuþuyoruz, dilsiz
Ýnsan insana soru, cevapsýz
Zaman farký var benim sevmemle
Beni anlamanýz arasýnda
Zeytinsiz günlerden kalma,
Ýncirsiz edilmiþ yemin
,
Ölümü öpüverdim
Ýki yana yasladým selamý, kendimle vedalaþtým.