erkenci kuþlara sorun
sonbahar masalýný nasýl bilirler
lohusa sancýsýný duvarlara çivileyen
zamana sorun nasýl sýzlatýr
kalbin burun
direðini
neredeyse nefessizim
asi rüzgârlar aðýz dolusu isyanda
çýlgýn metaforlarýn içinde altýn sarýsý yapraklar
güm güm atýyor yine göðsümün
ince uzun yollarý
bahçelerde
sarý kýzýl kahve yeþil tonlarý
yaþartýyor ortamý gazel döken çýplak aðaçlar
özlemler dokunaklý þarkýlarda
can bulurken
savrulmakta
yaþam
evsiz barksýz kalplerde
þarkýsý hortumlanan bir radyonun sulu cýzýrtýsý
teraslý bir evin köhnelenmiþ deposunda
diþ biliyor geleceðe
böceklenmiþ beyinlerde hep ayný belirsizlik
bas gaza gidelim diyen
bir fýrtýnanýn aðzýnda deli dolu yolculuk yapan zaman
býrak beni yolun
aþaðýsýna
güneþli yuvama
sardunya kokulu kapýma
gizemli bir dilin pusulasý þaþtý diye
öyle melül melül bakmayýn bulutlar
sýcak bir zencefilli çay iyi gider
soðuk algýnlýðýna
mütemadiyen
kabus üreten zihni kayýp ruhlar
ateþlemeyin taþ bir kafeste aðýt yakan
dilimi
karardý gün yine
gecenin ayaz kokusu üþütüyor tenimi
saðýmda sallanan salýncak
solumda oturan döþemesi
eski koltuk
beni nasýl bilirsiniz
anlatýn sponsoru uyduruk masallara
o masallar ki- affedersiniz ama
hiçbir gizemi yok
dil alfabenizin
mekanik bir kuþun
kanatlarýnda artýk rahatlama zamaný
hayali engin serçeler uykuya giden yolu
sorun kedime
annem
babam beni çok aramasýn
saðým solum hep güneþli
cennet
ayþe uçar
01052024
16:02