ZAİL’A
Bulutlar savrulur, gökte yel eser,
Bahar geçer gider, ardýndan pervasýzca,
Güz gelir, iki kapýlý karanlýk bu zindanda,
Zail’a,
Tükenmiþliðin yorgunluðu bu, içimde,
Bir türlü kapatamadýðým aralýk kapýlarým,
Belki tenin, belki en olunmaz þeyler kim bilir?
Takýlýp kalmýþýz prangalara öyle, belki de.
Zail’a,
Kapatma gözlerini; Bak!
Kuþlar ötüyor aðaçlarda son kez; Dinle!
Varlýðýnýn en güzel utangaç köþesinde,
Ýntihar etmek gibi; ölen yok! yani ölesiye,
Zail’a,
Belki yýllarca, belki bir ömür sürecek bu,
Uzaklardan akan gözyaþýný hissedince,
Duymamak mümkün deðilse de,
Penceremde kar, gözlerde yaþanmýþ hatýralar,
Yýldýzlarýn, ufuklarýn da çok ötesinde.
Zail’a,
Kaç kez eksilip de çoðalýr ki içinde, bir insan,
Birgün elbet anlayacaksýn dedi vakur þair,
“Bugün yemyeþil bir vadi olsan da sen,
Ne zillettir ki ömrüm, sonbahar misalidir.”
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.