Bugün perþembe... Yine gün bitmek üzereyken aklýma geliyor gidiþin, Dolaþýyorum akþam vakti Ankara ayazýyla kaplanmýþ sokaklarda. Karanlýk bastýrmamýþ, etrafý görebiliyorum henüz. Rüzgar hakimiyetini kuruyor saçlarýmda, Ve birikmiþ anýlar gamzelerimin çukurunda.
Gezindiðim caddelerde bir garip boþluk, Kimseler kalmamýþ gibi sakin, sessiz... Ve ýssýz sokaklardaki renkler bile hissiz. Unutmak istedikçe üstüme geliyor þehir. Adým adým, sokak sokak yýðýlýyor sanki üstüme. Duyduðum her söz bildiðin zehir, Hem zaten Ýçimde kopan fýrtýnayý senin kadar kim bilebilir?
Hiç yaþanmamýþ gibi süzülüyor gözlerimden anýlar. Sahi bu kadar tuzlu muydu süzülmezken de yaþlar? Yanaklarýmda donduðunu hissediyorum, Belki de dudaklarýma hiç ulaþamayacaklar o tuzlar
Affetmek istiyorum içimdeki isyanýn müsebbibini Yine hükmedemiyorum elbette, ta en baþta bilerek yenildiðim gibi... Ayaz þiddetini artýyor, akþam siyahýný çýkarýyor ortaya... Yürümeye devam ediyorum... Bitmiyor...
Sezen çalýyor kafamýn içinde, eþlik ediyorum "Aah Ýstanbul Ýstanbul olalý" Ezan okunuyor o sýrada, susuyorum. Allah beni çaðýrýyor huzuruna, Ben seni çaðýrýyorum... Sen gelmiyorsun, Zaten ben de davete icabet etmiyorum. Ama O beni affediyor... Ben yine, seni affedemiyorum...
25.01.2024 Ülkü Kaynak
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mutedildalgalı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.