inanýlmaz bir düþtü dün gece gördüðüm; her gün bin defa ölürken dünyada ilk kez düþümde ecelimle öldüm...
dostlarým, ellerinde en çok sevdiðim çiçekler ve türkülerle aðýrladýlar beni neþeli gülücüklerle, topraðýn damarlarýna ölümsüz bir yaþama adadýlar bedenimi...
yattýðým yerde gülüyordum günebekan çiçeði yanaklarým etrafýmda dört duvar keþke uyanmaz olaydým(!); ama görüyorum gökte maviyi deniz diye yutuyorum dinliyorum dalgalarýn sesini, portakal, limon çiçeklerini yaseminleri, hanýmellerini koklayýp geçiyorum dolaþýp meyhaneleri, oturup masalara güzel günlerin þerefine, kadeh kaldýrýp içiyorum...
sarhoþluðum bu kez içkiden deðil son giysimde biçkidendir ne tuhaf; simsiyah cübbem beyaza döndü birden yakamdaki kýrmýzý, bir gül oldu yediveren yok ki cebim, güllerim derilmedi ...
yargýç yine masaya vurdu salona sessizlik oturdu bu kez gelecek celsenin ayý, günü, saati verilmedi bu tarihi karara asla itiraz edilmedi ve yanaklarýmda günebakan çiçeði ölüme karþý kuruyor zembereði...
Þaban AKTAÞ 04.02. 1997 Sosyal Medyada Paylaşın:
Şaban Aktaş (Homerotik) Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.