O mu öndeydi, ben mi
ben mi ona yetiþtim, o mu bana
yok önemi;
iþte þimdi yürüyoruz yan yana...
Iþýltýnýn çaðýltýya dönüþtüðü an
gördü güneþ kendini;
kar beyazdý, su saydam
sonra oldu ne olduysa
gizini kendisi çözdü aynam
yedi renkti ebemkuþaðý
sese ses, göze gözdü,
o da aynýsýný söyledi
bakýp kendisini anlayana...
Çam dibinde yatan adam
iðne yapraklarda sayýkladý
güneþin kollarý / kendine çeker dallarý
düþlerindeki kadýn
topraða saçlarýný salýp
uzanýnca altýna ayný aðacýn
gece indi gözlerine...
’Kalk gidelim!’ dedi adam
yürüdüler dere boyunca
sonunda günlük yolun
oturup akþamüstü bir taþa
bir aðaca daha baktýlar / bir de kuþa
kutsadýlar zeytin dalýný
arýyý, çiçeði ve balýný
...
gövdesiydi güneþin ölesiye taptýklarý
ters bir aðacýn gölgesiydi
gece diye baktýklarý ...
O mu beni geçti
ben mi ona yetiþemedim
yok önemi
iþte þimdi güneþ vururken daðlarda karý
hâlâ yürüyoruz bayýr aþaðý yokuþ yukarý ...