“Bilir misin” dedi Kara,”Türk’ün diriliþ hikayesini? Ergenekon Destaný ,gizlidir demirden daðlarýn ardýnda, Kurtuluþun özüdür Ergenekon. Yurt olmuþtur Türk’e nice yýllar boyunca, Efsanelerin en büyüðüdür Ergenekon. Azalmýþken Türk’ün sayýsý çoðalttý baðrýnda, Bir milletin yeniden doðuþudur Ergenekon. Bu destaný unutturma ve sakýn unutma. Çöküþler mazini unutmakla baþlar, unutulmamalý Ergenekon.”
Efsanenin baþý, Ulu Tanrý’nýn ,maviye boyadýðý dönemdi gökleri, Türkler, bereketli ovalarda, gökyüzü kadar geniþ topraklarda hüküm sürürlerdi.
Rüzgarýn taþýdýðý, cesur bir nefes gibiydi, Göktürk oku, Düþmanlarýna korku salan, çelikten bir kalkandý, Göktürk Boyu.
Türk’e boyun eðmeyen ,bir il, bir boy, bir soy yoktu, Titrerdi bu kudret karþýsýnda, karþý koyamazdý hiç bir ordu.
Kýskanýyordu içten içe Türk’ün azýlý düþmanlarý, Bu egemenliðe son vermek için yeminler ediyorlardý.
Göktürk’ün baþýnda, Oðuz soyundan Ýl Han vardý, Tatarlarýn baþýnda ki Sevinç Han, fitne ateþini yaktý.
Türklere karþý bir öfke, kývýlcýmlar saçan bir ateþ halini aldý, Ant içildi, birleþerek yapacaklardý ,tek baþlarýna yapamadýklarýný.
Türkler uyanýk ve hazýrdý, düþmanýn tuzaklarýndan haberdar, Çadýrlarýný topladýlar, sürülerini güvenli sýðýnaklara taþýdýlar.
Planlar yapýldý, hendekler kazýldý, baþladýlar beklemeye, Ve bekledikleri an geldi, düþman bir gece ansýzýn çöktü üzerlerine.
Çok kalabalýktý düþman, bu Türk’ü asla yýldýrmazdý, Cesaret denilen duygu, Göktürk’te fazlasýyla vardý.
On gündüz on gece durmadan sürdü bu kanlý savaþ, Bozguna uðradý düþman, parçalandý yandaþ, yoldaþ.
Daha da kinlendi bu güruh, ateþ bürüdü gözlerini, Daha kuvvetli geleceklerdi ve hile ile yeneceklerdi.
Türkler bir sabah ansýzýn uyandý, duydu düþman çýðlýklarýný, Gafil avlandý Türkler, savaþla doldu topraklar, kanla sulandý.
Çadýrlar alev alev yandý, mallar yaðmalandý, Büyükler kýlýçtan geçirildi, küçükler esir alýndý.
Ýl Han’ýn gözlerinde intikam ateþiyle yanarken, Türkleri yönlendirdi, Lakin bu sefer yalnýzdý, çocuklarý savaþ meydanýnda can vermiþlerdi.
En küçük oðlu Kayan ve yeðeni Tokuz kalmýþtý geriye, Siz sonradan anacaksýnýz Kayý Han ve Dokuz Oðuz diye.
Kaçtýlar, doðaya sýðýndýlar, gölge gibi kayboldular ,Ýl Han’ýn emriyle, Ergenekon denen ýssýz bir vadi buldular, yurt edindiler kendilerine.
Dönüþü olmayan bir yerdi burasý, yolu sarptý, gidiþi çetindi, Bir kez gidince ,uzun zaman buradan dönülmeyecekti.
Verimli topraklarý vardý bu vadinin ,sýðýnacak maðaralarla doluydu, Tekrar dirilene kadar, bu topraklar artýk Türk’ün yurduydu.
Av vardý her yerde, yemiþler doluydu, bu yurt cennet gibiydi, Bu topraklarý Türk’e bahþettiði için ,Tanrýya þükredildi.
Kayý’dan doðanlara Kayat dendi ,Tokuz’dan doðanlara iki ad verildi, Bir kýsmý Türülken diye çaðýrýlýrken ,diðerlerine Tokuzlar denildi.
Kýþlar yazlarý kovaladý, yazlar yýlmadý kýþlarý kovaladý, Çocuklar büyüdü er oldu, hatun oldu, onlar evlendi, Türkler çoðaldý.
Dört yüz yýl geçti Ergenekon’da, sýðamaz oldular sayýlarý artýnca, Kurultay topladýlar, baþlar ve bilgeler ,toplandýlar meydana.
Atalarýndan duymuþlardý ,bu yurt dýþýnda güzel yurtlar olduðunu, Dilden dile aktarýlmýþtý onlara, o yurtlarýn güzelliði, bereketi, bolluðu.
Buraya o yurtlardan sýðýnmýþtý atalarý, yol bulup çýkmaya karar vermiþlerdi, Çýkýnca; dost olmak isteyenle dost, düþmanlýk güdenlerle düþman olacaklarý.
Ne yaptýlarsa bulunamadý, bu yurdun çýkýþ kapýsý, Ya çok gizliydi, ya da yýllar içinde kapanmýþtý.
Bir demirci söz aldý; “Vardýr,bu daðda bir demir madeni, Büyük bir ateþ yakarsak, bize yol verir, eritiriz demiri.”
Uluðlarýn aklýna yattý bu fikir, hazýrlýklar baþladý, Bir kat odun ,bir kat kömür dizildi, yetmiþ tane körük yapýldý.
Ateþ yakýldý, körükler ateþi harladý, Alevler yükseldikçe dað, buz gibi erimeye baþladý.
Eridi demir madeni, geçit verdi Ergenekon halkýna, Akan demir gibi Türk halký da akacaktý öz yurduna.
Dýþarýda bir bozkurt Türk halkýný karþýladý, Yol gösterdi , ardýndan yol aldý Türk halký.
Kutlu gündü o gün , bu günün yirmi bir martý, Türk’ün Ergenekon’dan çýkýþý hep o tarihte kutlandý.
Önce Han, sonra beyler kýzdýrýlmýþ demiri dövdüler, O gün, hem özgürlük hem de bahar bayramýný müjdeler.
Yeni yurt edinildiðinde Türklerin kaðaný Börteçine’ydi Dört bir yana elçiler gönderdi, Türk’ün Ergenekon’dan çýktýðýný bildirdi.
Her kaðana, biat etmesi için emirler verdi, Börteçine’yi kaðan belleyenler dost bilindi.
Cenkler yapýldý karþý gelenlerle, hepsi yok edildi. Türkler dört yüz yýl sonra yine dört bir yanda egemendi.
Bir çýnar gibi kök salmaya devam etti Türk soyu, Sen de unutma esas mazini ,bil soyunu sopunu.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yazan Adam Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.