Akþam olmuþtu yine,baþladýk her zamanki gibi sohbete. Döndük dolaþtýk ,yine geldi konu mitlere. Baðdaþ kurdu koltuðunda,bir sigara yaktý Kara, Derin bir nefes çekip,baþladý anlatmaya;
"Türk’ün soyu bir çýnarýn kökleri kadar derin. Soyumuz sopumuz uludur,bu gurur senin. Zaferlerle yoðrulmuþ, yüce bir sevdadýr vatan. Türk’ün destanýnda, birlikte yürür bu nesil, her an.
Oðuz Türklerinin atasýdýr Oðuz Kaðan, Ben anlatayým,sen de dinle o zaman.
Parlayan yýldýzlarýn altýnda, efsanevi bir hikaye baþlamaktadýr Türk’ün zaferiyle dolu, büyük bir serüven anlatýlacaktýr.
Yukarýda Kök Tengri aþaðýda Yer Tanrýçasý Etügen egemendir. Orta Asya’da Türkler, ,mutluluk ve huzur içindedir.
Türk Boylarý tanrýlarýn yakarýr; bir lider, bir hakan istenir. Dualar yankýlanýr ulaþýr Kök Tengriye, gökyüzünde kabul edilir.
Ay Tanrýçasý Ay Kaðan hamile kalýr, babasý Kanatlý Tanrý Kayra’dýr. Türk boylarý için, gökyüzü kadar mavi bir düþün baþlangýcýdýr.
Anasýndan bir kere süt emer, sonra konuþur ,bu çocuða Oðuz adý verilir, Çið et, aþ ve þarap ister Oðuz yedi günlükken, yiðit biri olacaðý bellidir.
Oðuz, büyür, güçlenir, namý tüm illere yayýlýr. At sürülerini güder ve çok mahir bir avcýdýr.
Büyük bir orman vardýr Türklerin yurdunda, Bir gün büyük bir gergedan danadýr buraya.
Vahþi bir canavar gibidir, atlara insanlara saldýrýr. Korkusuz Oðuz ,yayýný, kýlýcýný ,kargýsýný kuþanýr.
Bir geyik avlar öncesinde, onu bir aðaca baðlar, Sabah döndüðüne, bulamaz bulmaz gergedanýn aldýðýný anlar.
Sonra büyük bir ayý avlar, baðlar yine aðaca, Ertesi sabah, ayýyý da bulamaz, yem olmuþtur gergedana.
Üçünce gün kendisi bekler ayný yerde, kýlýcý elinde, Gecenin bir yarýsý canavar gelir, saldýrýr hýrs ile.
Uzun sürmez mücadele , Oðuzun kýlýcý parlar ayýn altýnda, Baþý gövdesinden ayrýlýr, inmiþtir canavarýn boynuna
Oðuz canavarýn baþýný obasýna götürür gururla, Bu zaferle huzur geri dönmüþtür Türk boylarýna.
Namýna nam kattý Oðuz, Kaðan diye anýlmaya baþladý, Kuvvetine ve yiðitliðine biat etti ,Türk boylarý.
Bir gün Oðuz Kaðan, gökyüzüne baktý, Tanrý’ya yalvardý, Gök karardý önce, sonra bir ýþýk parladý ,her yer aydýnlandý.
Bir kýz belirdi sonra ,güneþten daha parlak, aydan daha aydýnlýktý, Oðuz Kaðan aþýk oldu bu kýza, toy kurdu evlendi barklandý.
Üç oðlu doðar, Gün, Ay ve Yýldýz isimleriyle, Türk’ün gücü, kudreti, doðanýn sonsuz güzellikleriyle.
Günler sonra avlanýrken, bir göl kenarýnda kýzla karþýlaþmýþ, Aþýk olmuþ Türk’ün lideri ,kýzýn güzelliði göðe meydan okurmuþ,
Üç oðlu daha doðar, Gök, Dað ve Deniz, adý verilir bunlara da, Türk’ün soyu büyür, kudreti artar, daðýlacaktýr kýtalara.
Oðuz Kaðan tüm beyleri çaðýrýr ,bir toy kurar, kýrk masa, kýrk sýra, Türk boylarýný bir sancak altýna davet eder, titrer tüm dünya.
Toydan sonra dört bir yana elçiler yollamýþ. “Ben Uygur Kapanýyým” diye haykýrmýþ.
“Emirlerime boyun eðeni dost bilirim, kucaklarým, Bana ,direneni düþman sayar ,savaþ açarým.”
Altun Kaðan yanýnda durmuþ, gümüþleri, altýnlarý sunmuþ. Biat etmiþ, vergi vermiþ, Oðuz’la dost olmuþ.
Oðuz Kaðan öfkelendi, bayraðýný açtý, Askerleriyle birlikte Urum’a doðru yola çýktý.
Kýrk gün kýrk gece sonra, Buz Daðý’nýn eteðine vardý, Ordu çadýrý kurdurdu, gazap ateþi Urum’u yakacaktý.
Güneþ doðarken, çadýrý aydýnlattý bir ýþýk, gök tüylü, gök yeleli bir kurt belirdi, "Sen Urum’a doðru yürümek istiyorsun, Ben senin önünde yürüyeceðim," dedi.
Oðuz Kaðan çadýrýný toplattý, Ordusuyla birlikte izledi büyük kurdu. Ýdil Müren Denizi kenarýnda, Kara Daðýn eteðinde durdu.
Savaþa tutuþtu Urum Han ile Oðuz Kaðan , Urum Han, halkýný býraktý kaçtý savaþ meydanýndan.
Çetin oldu savaþ, yer ve deniz kana bulandý, Oðuz Kaðan, artýk Urum halkýnýn da kaðanýydý.
Büyük kaðaný ,karþýladý Uruz Bey’in yeðeni, Özür diledi altýnlar sundu ,ona biat etti.
Oðuz Kaðan affetti, yiðidin sözlerini sevdi, Bu gence Saklap adýný verdi, bey ilan etti.
Uluð Ordu Bey adýnda zeki ve yiðit bir bey vardý, Aðaçlarý kesti sal yaptý, ordu karþý kýyýya vardý. Oðuz Kaðan memnundu ”Sen buralarýn beyi ol” dedi, Bu yiðide Kýpçak Bey ismini verdi.