12 Eylül...
Tutabilir misiniz sahi
boþluðun o nasýr tutan ellerini
ya da
öldünüz mü hiç
evet, evet ya öldünüz mü hiç
kýsacýk ömrünüze uzunca bir an katýp
baþýnýzýn omuzunuza düþtüðü oldumu hiç
dizeleriniz gibi dizlerinizin de baðý çözüldü mü
ya zihniniz
savrulurken ay þavkýndan
düþerken inciler gözünüzden
gel-git dalgalarýna tutunarak
boðuldunuz mu köpük, köpük
evet, evet siz
kapanýrken yüzüne elin göðü
kalbini bulmasý zordur insanýn
nefes ayinlerinde, ölür öldürür
günah aðacýna asýlan sözcükler
nerden mi biliyorum..yapraklar dallar,
fýsýldýyor kulaðýma diyelim
kabuk atýyorken bir iniltinin gövdesi,
sessizlik karýþýyorken es’siz çýðlýða
incinmiþliðin sesini nereden bileceksiniz
yanýlgýlarýn koynunda uyuyorken zihniniz
gizleyemezsiniz tanrýyý, tanrýsýzlýðýnýzý
sessiz bir çýtýrtýnýn gölgesiyken g’iziniz
ne tanrýya ne de tanrýnýn sonsuzluðuna,
koþamazsýnýz bir çýtýrtýnýn sessizliðinde
söyler misiniz nedir bu kaos ve karmaþa
pardon ya diliniz yoktu renginiz gibi sizin
nefesiniz ki yorgun bir yangýný uyandýrýyor
ateþi yalayýp yutarken görülmüþsünüz en son,
yüzü de, çizgileri de þahitken topraðýn kirinize
duasý yaðmur olmuþ ya da çamur ne farkeder
boþluðun dilinde sönmezken özünüze, közünüz...
~°~
~°~
~°~
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.