Mauerbauertraurigkeit!

Demek, böyle çizilimiþ benim de talihim:
alnýma yazýlan garip bir zaman
ve bir o kadar da saçma bir mekan...
Belki de diyecek çok sözüm vardýr,
uyuþmadýðý için kimseyle duygusal zekam,
artýk kabullenmiþim:
suskunluðum kutsaldýr,
iþte bu yüzdendir susmam...
Yoksa ki, aslýnda çok da karamsar,
ne de düþünüldüðü kadar sessiz deðilim.
Ýçimde bitmeyen bir hiss - monakopsis:
bundan böyle hiç kimseye ve hiç bir yere ait deðilim...

Son olaylardan haberin var mý ki senin?
Zor... Nerden bileceksin!
Çingene kýzý Mariya bile bildi sana hasretimi,
bir tek sen bilmedin...
Seni tarif etti, kendimi kaybettim,
Sonrasýný dinlemedim bile...
Yalnýz dilek tut dediðini duydum,
burkuldum...
Varacaðý yer hayallerdir geç kalmýþ bir arzunun
benimse artýk bir hayalim bile yoktu...

Hiç bir þeyin ve hiç kimsenin deðiþmediðini
çoktan biliyordum;
insaniyetimin kapana kýsýldýðý günden...
Fakat dediler ki, suç bendeymiþ...
Derdimi anlatamadým bir türlü,
hangi dilden konuþtumsa fayda etmedi:
bitmedi ne hislerim üzerinden ego oyunlarý,
ne de bu haksýzken kendini haklý bilenlerin
duygu sömürüleri...
Ah, vicdansýz sürü!
Hepinizin günahýný yükleneceðim,
çöle doðru yol alan o deve gibi...
Yeter ki, susun,
sizi ant veriyorum sükuta,
defolun baþýmdan!
Belki anlarsýnýz diye,
bir baþka dilde de baðýracaðýn hatta:
mauerbauertraurigkeit!
Mauerbauertraurigkeit!
Sosyal Medyada Paylaşın: