10 KASIM MEKTUPLARI (39)

Cumhuriyet’in 100’üncü yýlna yaklaþan
ülkem öyle bir çukura düþtük ki Ata’m,
ne kazaný belli-nede yazaný!
Fox ve Disney adlý iki Televisyon Kanalý;
Evrensel ve uygar kiþiliðine saygý duyarak,
yaptýðýn devrimlerine sýðýnarak,
vede sosyal-ilerici olan halkýna güvenerek;
“Mademki hürsünüz,
Laik, Demokrat, Ata’nýzý seven bir Türk’sünüz,
kurucu ve kurtarýcýnýza minnet ve saygý...” Diyerek
senin üzerine yerli bir filim yaptý.

Yanlýþ anlaþýlmamalý;
“Yabancý bir televizyon kanalý”
hükümete sormadan
-öyle ya ülkede fikir ve düþünce hürriyeti var-
tüm emekçileri Türk olan,
-hepsi özgür, laik ve demokrasiye inanan insanlar-
tarih ve bilimsel verilere dayanan,
-bu içeriði ben gayet iyi bilirim-
onuruna yazýlan vede titizlikle hazýrlanan,
-senaryosunu ve çekimini görmedim bu filmin-

senin;(*)

“ Filmlerin peþini býrakýn, benim mirasým fikirlerimdir. Ýzimden yürüyecekseniz, emperyalizmin önünde para için diz çökmeyin, baðýmsýzlýðý savunun, devleti tarikat rejimine teslim etmeyin, mafyaya deðil anayasal rejime sahip çýkýn, halkçý ekonomiyle milletinizi açlýktan kurtarýn...“

Deðilmiydi
içeriði
sözlerinin?

Ama tersine mi döndü þimdi rüzgar,
yoksa devrim falan mý oldu?
Neden geriye doðru öðütüyor unu
ayný deðirmen ve taþlar!

Belli ki birtakým „Atatürk“ düþmanlarý,
bu flmi fikirlerine karþýt gördü
ve açtý hemen gardolaplarýný,
kirli giysilerini deðiþtirerek,
„Atatürkçü“lerini giyerek
Kurtarýcýn rolüne büründü,

Bu sahtekarlýklarýnýn ardýndan
yancý, yardakçý, basýn ve medya ,
baþladý tükürdüðünü yalamaya;
Ayasofya Camii’nin açýlýþýnda kürsüden
resmen ve açýkça sana küfreden
imam
“ben deðilim vallahi!“ dedi Ata’m.

„10 Kasým‘ da saat 9’u 5 geçe,
herkes girsin kenefe,
taret alsýn Nutuk‘un sayfalarýyla…“
Diyen adamý
yapan akýl hocasý,
saðcý poltikacý ve tutucu ulema,
baþladý baðýrmaya;
„Atatürk Kýrmýzý Çizgimizdir‘“dedi
billahi!

Demek ki bu millet
ne annene, nede sana küfretti;
Onlara göre bunu yapan
iki yabancý illet
yalancý filim þirketi
Ata’m!

(*) Bu satýrlar ÞÝÝRÝN HÝKAYESÝ’ndeki yazýsýný; „Atatürk bir oyuncu, Kurtuluþ Harbi film platosu deðildi. Atatürk bir devrimciydi. Haliyle, kendisi için yapýlan filmleri saygýyla izler, besteleri þükranla dinler ama hükümet edenlere iki çift laf söylerdi.“ Diye bitiren sayýn Yazar Barýþ Tekoðlu’na aittir.

Sosyal Medyada Paylaşın: