MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Nura Mektuplar I
Tayyar

Nura Mektuplar I


sevgili Nur
bugün sana yalnýzlýðýn deðiþik hallerinden sesleniyorum
yanýbaþýnda uyurken ki yalnýzlýðýn mesela

sevgili Nur
ayak parmaklarýný öptüm uyanýnca
hiçbir haber bülteni bahsetmedi bundan,
çünkü þafak vakti insanlarý
ölesiye yalnýzdýr yalnýzlýklarýnda.
ayak parmaklarýný öptüm
bir çift serçe sýcaklýðýnda

solcular eve bazý kâðýtlar göndermiþti
kýrmýzýlý sarýlý…
sonra bir güzel baðýrdýlardý.
öylesine upuzun adamlardandý
upuzun adamlardan bir adam…
ve vurdular oldu
nasýlda þaþýrmýþtým
vurunca ölen adamlardandý

bir mil bilmem kaç kilometreyse artýk
iþte o kadardý…
Ýstanbulla Malatya arasý kaç kiloysa köpek uçuþu
kuþ yürüyüþü kaç sonbaharsa
nasýlsa insan küstah saymalarýnda
sayýp sayýp ayýrmalarýnda
ki biz ençok elimizin altýndakine iman etmiþtik
onlar eski bir ezan kaydýnda aramýþlardý cenneti

sevgili Nur
sana yalnýzlýðýn güneþli balkonlarýndan seslenmek istiyorum
yaz gelmiyor bu kente
öyleyse diyorum
bunca bulutun gizlediði gökyüzü
düpedüz dururken durduðu yerde
saklý bir mavilik nasýl tutunur mavi kalmaya?
çocuklar nasýl büyür bulutlu bir yaz mevsimini?
ucumuz bucaðýmýz takvim yapraðý

ah beni bir türlü anlamadýlar…
anlamadýlar ki bir türlü beni
bir aslan aslan taklidi yaparken
kendisi gibi, nasýl olsundu baþka?
gösterdim onlara yani
yani parçalanmýþ bir ceylan eksikken bir yerlerde
bir aslan aslan taklidi yaparken
doðayý kurcalarken durmadan insan…
kitaplarda büyük kediler
kediler ve masalar dört ayaklý
masalar hemen dört ayaklý
böyle tesadüf olur muymuþ?
Tanrýsýna mazeret arayan adamlardandý
evet…
bazen masaya çaðýrýr konuþtururdu onu
biri bir Yasin okurdu
biri bir marþ
ölü bunu zaten anlamazdý

sevgili Nur
masmavi bir gökyüzü biriktirdim sana
eskimiþ bir cep aynasýnda
kuþlarýyla kanatlarýyla…

hem hiçbir treni gecikmezdi
sana geciktiðim kadar akþamüstünün…
sevgili Nur!
eski bir kahve makinesinde biriken hatýr
yeni dünyalar yaratýr
içeriz bir suyla baþka bir suyun arasýnda kalaný
dersaadette akþam,
akþam ki keskin bir karanlýðýn zamaný
bu aþk dediðimiz incecik sýzý
ençok Ýstanbul beyefendilerinin yakasýna yakýþýr
öyle mi?
ve yetimler birbirini gözlerinden tanýr
Karaköy’den Taksime doðru çýkarlarken bir kenti



sevgili nur
sana yalnýzlýðýn pazartesi akþamýndan sesleniyorum
pencerelerde gülünç adamlar var
kapý önlerinde yeþil bir kanal
bunun öyküsünü anlatmýþtým çocuklara
büyüdülerdi biraz
biraz biri çok sevmiþti de öyküyü
aðaçlarý yeþermiþti kýþ ortasýnda

zenginlerin denizden alýp veremediði neydi?
diye sordu yaþlý bir adam
zenginlerin dünyadan alýp veremediði neydi?

sevgili Nur
sana yalnýzlýðýn medeniyet halinden seslenmek istiyorum
Amsterdam kasaplarina bakýyorum
yoklar… nerede kasaplar?
sahi nerede kasaplar?
gizlenmiþ kuytulara
ölü bir hayvaný saklýyorlar bir ayýbý örter gibi
kýrmýzýnýn doðru tonunda, asla vahþi deðil
kan hiç deðil
dosdoðru kesilmiþ bir kaç parça et vitrinde
sanki gökten inmiþcesine
insanlar insan taklidi yapýyor
insanlar yerin sebzelerinden de istiyor
sarýmsaðý, soðaný, mercimeði
Tanrý sabýrlý

sevgili nur
biraz da benden bahset diyorsun
anladým
öyleyse hiç kimse seni uyurken görmemiþtir
birkaç soykýrým generali hariç
soðuk ve lanetli öfkeleriyle
öyleyse ben sana senin hikayeni anlatýrým
sen yeni bir kumaþtan elbiseler giyerken
taptaze bir þehirde
ama zulmü kazananlarýn
aralýksýzdýr…
bunu böylece anlamalý
sahi hiç kimse görmemiþtir seni uyanýrken

Norveçli bir haciz memuruyum
Tanrýdan korkmuyorum
karanlýk bir sokakta býçaklanmaktan korktuðum kadar.
yüzümün bir yönü yok
hiçbir Norveçlinin yüzünün bir yönü yoktur
parmaklarýnýn sonra…
mutluyum mutlu olmasýna
sokaklarý düzelttigimizden beri
sarý sýcak bir Afrika güneþi eksik gökyüzünde
mutlu muyum sahi…

kalenderle takvimler arasýnda bir baðlantý nasýl olmaz
oyuncaðýný kaybetmiþ çocuklar gibi
kalýn bir hüzün deðilse nedir bu baðýntýsýzlýk
kalenderle takvimler arasýnda biri iliþki olmalýydý
bir gülücük sarardý belki dudaklarýmýzý
oturur eski dedelerimizden bahsederdik

sevgili Nur
bir balýðý ölünce balýklar dislermis
insaný günahlarý
çünkü her þey hayata dahil…
herþey çaresizce yaþamanýn bir cüzü
durmadan yýkýlan sonsuz bir oruç mevsimi
mukabeleye uyanýyoruz her sabah



oyuncaklý dedeler kedileri gezdiriyor ip uçlarýnda
anneler ceylan sardunyalarýný
bir kadim dünya alýþkanlýðýdýr sonbahar
týrmanýyor evleri tepeden týrnaða…
sevgili Nur!
sana hiç çaðrýlmamýþ bir ölüm meleðinin
kendi iç mezarlýðýndan seslenmek istiyorum
gömüyorlar sesimi aralýksýz
kazmalar ve kürekler
ve biraz Tanrýtanýr mezar kazýcýlarý
gömüyorlar sesimi aralýksýz
aralýksýz bir sonbaharýn
kýþbaþýna döndüðü yere
karýncalara basmayayým derken gökyüzünü ýskaladým
sizi bilmem ama ben böyle iyiyim
bilmem…bilemem, ama ben böyle olmuþ gibiyim
hem kim kimi bilebilir
bir ihtimal ben seni
kâlû belâdan beri…

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.